
ÇOCUK GELİNLER!
(Bir Evlilik Hikâyesi)
Duyanların içi buruk
Yüreklerde yumruk yumruk
Bir evlilik hikâyesi
Dinleyende bin hıçkırık
Birgül, on beş yaşındayken
Daha okula giderken
Okuldan alınır erken
Hayal bitmiş ümit kırık
Neler oluyor bilmezdi
O yaşta çocuk görmezdi
Dört yaş daha büyütüldü
Çocuk gelin kalbi kırık
Adam otuz beş yaşında
Koca ailenin içinde
Birgül evin her işini
Konukların hizmetini
Yapar gece gündüz her an
Ah nasıl geçiyor zaman
Dost yüzü görmek heyecan
Bir ramazan konuk olduk
Oğlum minik bir yavrucak
Kucağımda sıcak sıcak
İftar sofrasını dizdik
Ezanı bekliyor idik
Birden irkildim aniden
Kalbîm çıkıyor yerinden
Çocuk gelin uyumuştu
İftar saati gelmişti
Kayınpeder kucağında
Götürmüştü yatağına
Gün boyu çalışan gelin
Oturunca uyku gelir
Evde üç çocuk, konuklar
Gece gündüz yaz kış hep var
Çocuk gelin köle gibi
Susarak her işi yapar
Dışlandıkça sustu gelin
Horlandıkça sustu gelin
Dört kuşaklı bir ailede
Hep çalıştı sustu gelin
On yedi de anne oldu
Sadece bir kızla kaldı
Garip efkarlara daldı
Hep garipçe sustu gelin
Gün geldi ölümler oldu
Önce kayınpeder öldü
Hacı neneye dört sene
Saygıyla hep baktı gelin
Zamanla gençler okudu
Başka şehirlerde kaldı
Ana baba hepsi öldü
Miras dertleri başladı
İşsiz hasta koca evde
Gelin hâlâ hizmetinde
Tehditler miras derdinde
Çaresizdi garip gelin
Küçük kardeşi yanında
Haber saldı sılasına
Ağabeyi çare bulur
Miras haklarını verir
İkinci üçüncü elden
Geline ev geri döner
Tehditler de sona erer
Yine suskun garip gelin
Gün gelir kocası ölür
Bir kızıyla yalnız kalır
Kardeşleri yanındadır
Bahtiyardır suskun gelin
Adı Birgül özü bir gül
Güler yüzlü ezik kalpli
Çocuk gelin suskun gelin
kızıyla gelen mutlu son
Şimdi şükreder hayata
Kızı mutlu doya doya
Son gülen iyi gülüyor
sen de hep gül güzel gelin
Nihayet çocuk gelinler
Kanayan yaramız bizim
Okumalı tüm çocuklar
Cehalet kavgamız bizim.
Nihayet AĞÇAY
8.2.2025
