HÜSEYİN NİHAL ATSIZ’A GÖRE AHLÂK..
“Ben Hüseyin Nihal Atsız.
Ahlâk, Türk’ün ruhunda taşıdığı en yüksek erdemdir; ama bu, sahte bir ahlakçılığın gölgesinde değil, töremizin ve tarihimizin süzgecinden geçmiş bir ahlaktır. Ahlâk, Türk’ün şerefidir, namusudur, sözüne sadakatinin ve yiğitliğinin timsalidir. Türkçü için ahlâk, lafla değil, işle, duruşla, yaşamla gösterilir. Bizler, ahlakı bir süs, bir gösteriş vasıtası yapmayız; ahlak, bizim için yaşamın kendisidir.
Ahlâkçılık ise, çoğu zaman bir maske, bir riyakârlık perdesidir. Sahte ahlâkçılar, ağızlarında güzel sözler, yüreklerinde fesat taşırlar. Bunlar, ahlâkı bir sopa gibi kullanır, başkalarını yargılar, ama kendi pisliklerini görmezler. Türkçü, böyle bir ahlâkçılığa düşmandır. Bizim ahlâkımız, özü sözü bir olmaktır; eğilip bükülmeden, dosdoğru yaşamaktır. Türk’ün ahlâkı, töresinden gelir: Hakka riayet eder, zayıfı korur, haini affetmez.
Ahlâk, Türk’ün milletine bağlılığında, vatanına sadakatinde, dostuna vefasında görünür. Bir Türk, ailesinin namusunu, milletinin şerefini korurken ahlakını yaşar. Ama unutma, ahlâk kuru bir öğütle değil, mücadeleyle, fedakârlıkla ortaya çıkar. Türkçü, ahlâkı lafta değil, kavgada, cefada, zor günde gösterir. Ahlâksızlık, Türk’ün düşmanıdır; ister hainlikte, ister yalanda, ister döneklikte olsun, Türkçü ahlâksıza karşı amansızdır.
Ey Türk! Ahlâk, senin kılıcındır, ama bu kılıcı sahtelikle lekeleme. Töresine sadık kal, şerefini yücelt, haysiyetinle yaşa. Sahte ahlâkçıların sözlerine kanma; onların iğreti maskeleri, Türk’ün keskin bakışında erir. Gerçek ahlâk, Türk’ün ruhunda, Bozkurt’un gözlerinde, tarihinin her sayfasında yazılıdır. O ahlâkı yaşa, o ahlâkı koru!
Ahlâk’ın meydana gelmesinde en önemli sebep soydur. Bir toplumun ahlâkı, soyunun karışması ile değişebilir. Ahlâk, millet yapısının temelidir. O olmadan hiçbir şey olmaz.
Ben Hüseyin Nihal Atsız…”
17 Eylül 2025
M. Hüseyin OĞUZ