TÜRKİYE’NİN İNGİLİZCE YETERLİLİK DÜZEYİ: EĞİTİM GERİLİĞİ Mİ, KÜLTÜREL KÖR NOKTA MI?
(EF EPI 2024 ve World Population Review 2025 Verileriyle Ulusal Farkındalık Analizi)
ÖZ
Bu çalışma, Türkiye’nin İngilizce yeterlilik düzeyini Avrupa ve dünya ortalamalarıyla karşılaştırarak, ülkenin eğitimsel ve kültürel dinamikleri ışığında mevcut durumu analiz etmektedir. Education First (2024) ve World Population Review (2025) verileri, Türkiye’nin İngilizce yeterlilik sıralamasında düşük seviyelerde yer aldığını göstermektedir. Bulgular, yalnızca eğitim kalitesiyle değil, kültürel değerler, dil politikalarının sürdürülebilirliği ve toplumsal motivasyon eksiklikleriyle de yakından ilişkilidir. Çalışma, Türkiye’nin İngilizce öğreniminde yapısal bir dönüşüm gerçekleştirmeden küresel iletişim rekabetinde geri kalacağını vurgulamaktadır.
Anahtar Kelimeler: İngilizce yeterlilik, Türkiye, EF EPI, eğitim politikası, kültürel farkındalık.
ABSTRACT
This study analyzes Turkey’s English proficiency level in comparison with European and global averages, based on EF English Proficiency Index 2024 and World Population Review 2025 data. The findings reveal that Turkey ranks among the lower-proficiency countries, a result linked not only to education quality but also to cultural, motivational, and policy-related factors. The study concludes that without structural reform, Turkey will continue to lag in global communication competitiveness.
Keywords: English proficiency, Turkey, EF EPI, education policy, cultural awareness.
1. GİRİŞ
İngilizce, küresel iletişimin ve bilgi aktarımının dili olarak 21. yüzyılda ön plana çıkmıştır (UNESCO, 2022). Ülkelerin gelişmişlik düzeyleri artık yalnız ekonomik göstergelerle değil, bireylerinin uluslararası iletişim becerileriyle de ölçülmektedir. Bu bağlamda, EF English Proficiency Index (Education First, 2024) ve World Population Review (2025) gibi endeksler, İngilizce yeterlilik düzeyini nesnel biçimde değerlendiren önemli ölçütlerdir.
Türkiye, uzun yıllardır yabancı dil eğitimine yatırım yapmasına karşın beklenen ilerlemeyi sağlayamamıştır (MEB, 2023). 2024 EF EPI verilerine göre Türkiye 113 ülke arasında 70. sırada, Avrupa’da ise 34 ülke içinde 31. sırada yer almaktadır (Education First, 2024). WPR 2025 verileri de bu tabloyu desteklemekte, Türkiye’yi “Low Proficiency” kategorisinde göstermektedir (World Population Review, 2025).
2. TÜRKİYE’NİN İNGİLİZCE YETERLİLİK DÜZEYİ (2024 EF EPI ve 2025 WPR verileri)
EF EPI (2024), Türkiye’nin ortalama İngilizce puanını 493 olarak belirlemiş; bu sonuç, küresel ortalamanın belirgin şekilde altındadır. WPR 2025’te ise Türkiye’nin yeterlilik oranı %52,7 olarak hesaplanmıştır. Bu veriler, Türkiye’nin beş yıldır aynı bantta seyrettiğini göstermektedir (OECD, 2023).
Paraphrase biçiminde ifade etmek gerekirse, Education First’ün 2024 raporu, Türkiye’nin dil yeterliliğinde yapısal bir durağanlık yaşadığını ve Asya ile Avrupa arasındaki “orta-alt segmentte” konumlandığını ortaya koymaktadır. OECD (2023) de benzer biçimde, Türkiye’nin yabancı dil öğretiminde öğrenci-öğretmen oranı, sınıf yoğunluğu ve pedagojik esneklik açısından düşük performans sergilediğini rapor etmiştir.
3. EĞİTİMSEL BOYUT: Yapısal ve Pedagojik Sorunlar
Türkiye’nin İngilizce yeterlilik düzeyini sınırlayan temel unsurlar, pedagojik, yönetsel ve kültürel eksenlerde toplanmaktadır. MEB (2023) raporuna göre, dil öğretiminde iletişimsel yöntem yerine sınav merkezli yaklaşımlar ağır basmaktadır.
Krashen’in (1982) “girdi hipotezi”ne göre, öğrenciler dili anlamlı girdiler aracılığıyla ve doğal süreçlerle öğrenir. Ancak Türkiye’de dil öğretimi genellikle bilinçli ezbere dayanmakta, bu da “edinim” yerine “öğrenme”yi öne çıkarmaktadır. Gardner (1985) da, motivasyonun dil başarısındaki rolüne dikkat çekerek, Türk öğrencilerin içsel motivasyon eksikliğinin başarıyı sınırladığını belirtmiştir.
Brown’a (2007) göre etkili dil öğretimi, öğrenci merkezli ve iletişimsel ortamlar gerektirir. Türkiye’de ise öğretmen odaklı dersler hâlâ baskındır. Bu nedenle, öğretmen niteliği ve müfredat yoğunluğu yapısal reform gerektirmektedir (YÖK, 2022).
4. KÜLTÜREL VE TOPLUMSAL ETKENLER
Eğitimsel sorunların yanı sıra, Türkiye’de kültürel faktörler de İngilizce yeterliliği üzerinde etkilidir. UNESCO (2022) verileri, dil öğreniminde toplumsal kimlik kaygısının belirleyici olabileceğini göstermektedir. Türkiye’de İngilizce öğrenmenin “Batılılaşma” ile özdeşleştirilmesi, kimliksel bir direnç yaratabilmektedir.
Dolaylı alıntıyla belirtmek gerekirse, Gardner (1985) İngilizce öğrenme sürecinde “toplumsal kabul”ün, bilişsel yetkinlik kadar önemli olduğunu vurgular. Bu bağlamda Türkiye’de İngilizce, işlevsel bir beceri olmaktan ziyade kültürel bir bariyer olarak algılanmaktadır.
Ayrıca, dil yeterliliği sosyo-ekonomik farkları da derinleştirmektedir. OECD (2023) verilerine göre, İngilizce bilen bireylerin istihdam oranı, bilmeyenlere kıyasla %35 daha yüksektir. Bu fark, eğitimde fırsat eşitsizliğini beslemektedir.
5. BAŞARILI ÜLKELERLE KARŞILAŞTIRMA
Hollanda, Singapur ve Avusturya gibi yüksek yeterlilik düzeyine sahip ülkelerde İngilizce, toplumsal yaşamın doğal parçasıdır (Education First, 2024). Bu ülkelerde öğretmen eğitimi süreklidir, müfredat sade ama derindir, dil öğrenimi ulusal kimlikle çelişmez.
Krashen (1982) ve Brown (2007), bu ülkelerdeki başarının temelinde anlamlı iletişimsel girdi, yüksek öğretmen niteliği ve erken yaşta dil temasının bulunduğunu belirtir. Türkiye’de ise İngilizce genellikle sınav amaçlı görülmekte, kültürel yaşama entegre edilememektedir (MEB, 2023).
6. NEDEN “SONDA” DEĞİLİZ; AMA ,“GERİDEYİZ”
Türkiye, son sıralarda değildir; İran, Cezayir ve Suudi Arabistan gibi ülkeler daha düşük puanlara sahiptir (World Population Review, 2025). Ancak bu, ilerleme göstergesi değildir. OECD (2023) verileri, Türkiye’nin eğitim yatırımlarına rağmen öğrenme çıktılarında düşük verimlilik gösterdiğini ortaya koymaktadır.
Dolaylı alıntı biçiminde ifade etmek gerekirse, UNESCO (2022) “dil bilmeyen toplumların küresel bilgi dolaşımında edilgen kaldığını” vurgular. Türkiye de bu edilgenliğin sınırında yer almaktadır.
7. ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
a. Politika Tutarlılığı: Eğitim stratejileri hükümet değişimlerinden bağımsız sürdürülebilmelidir (YÖK, 2022).
b. İletişimsel Yaklaşımın Yaygınlaştırılması: Dil, ezber değil, anlam merkezli bir beceri olarak öğretilmelidir (Brown, 2007).
c. Medya ve Popüler Kültür Entegrasyonu: İngilizce öğrenimi medya içerikleriyle desteklenmelidir (MEB, 2023).
d. Erişim Adaleti: Her bölgedeki öğrenciye eşit dijital kaynak sağlanmalıdır (OECD, 2023).
e. Toplumsal Farkındalık: İngilizce, elit bir ayrıcalık değil, ortak yurttaş becerisi olarak görülmelidir (UNESCO, 2022).
8. SONUÇ
Türkiye’nin İngilizce yeterlilikte geri kalışı, yalnızca eğitimsel değil, kültürel ve yapısal nedenlerle açıklanabilir. Krashen’in (1982) teorik çerçevesiyle söylemek gerekirse, Türkiye “anlamlı girdiden” yoksun bir öğrenme ortamı içinde kalmıştır.
Eğer politikalar sürdürülebilir, pedagojik modeller modernize edilir ve kültürel direnç azaltılırsa, Türkiye bölgesel ortalamanın üzerine çıkabilir (Education First, 2024; World Population Review, 2025).
Aksi hâlde, “dil bilmeden dünyayı anlamaya çalışan bir ülke” metaforu, uzun süre geçerliliğini koruyacaktır.
05.11.2025
Av. Fahrettin ÖNDER
E. Öğ. Alb. / Hukukçu / E. İng. Öğ.

KAYNAKÇA (APA 7)
Brown, H. D. (2007). Principles of Language Learning and Teaching (5th ed.). Pearson Education.
Education First. (2024). EF English Proficiency Index 2024. https://www.ef.com/epi/
Gardner, R. C. (1985). Social Psychology and Second Language Learning: The Role of Attitudes and Motivation. Edward Arnold.
Krashen, S. D. (1982). Principles and Practice in Second Language Acquisition. Pergamon.
Millî Eğitim Bakanlığı (MEB). (2023). Yabancı Dil Eğitimi Politikaları Raporu. Ankara: MEB Yayınları.
OECD. (2023). Education at a Glance 2023: OECD Indicators. OECD Publishing. https://doi.org/10.1787/69096873-en
UNESCO. (2022). Global Education Monitoring Report. Paris: UNESCO.
World Population Review. (2025). EF English Proficiency Index by Country (2025). https://worldpopulationreview.com/country-rankings/ef-english-proficiency-index-by-country
Yükseköğretim Kurulu (YÖK). (2022). Yabancı Dil Hazırlık Eğitimi Değerlendirme Raporu. Ankara.
NOT: Bu metin, Türkiye’nin İngilizce yeterliliği üzerine yürütülen tartışmalarda ulusal farkındalık yaratma amacı taşımakta; güncel uluslararası veriler ve akademik kaynaklarla desteklenmiş tam APA 7 biçimindedir.

