VEFATININ 17.YIL DÖNÜMÜNDE DİLAVER CEBECİ’NİN AZİZ HATIRASINA...
Dilaver CEBECİ (15 Temmuz 1943, Kelkit, Gümüşhane – 28 Mayıs 2008, İstanbul)
Türk şair, yazar, ilahiyatçı, akademisyen ve düşünürdür. Türk milliyetçiliği ve İslamî duyarlılıkları harmanlayan eserleriyle tanınmış, özellikle Mustafa Yıldızdoğan tarafından bestelenen “Türkiyem” şiiriyle geniş kitlelerce bilinmiştir. Lirik, millî ve tarihî motiflerle bezeli eserleri, Türk edebiyatında önemli bir yere sahiptir.
Dilaver Cebeci, 1943 yılında Gümüşhane’nin Kelkit ilçesine bağlı Dayısı köyünde doğdu. Babası çiftçi Zihni Çavuş, annesi Nazlı Hanım’dır. Babasının 1946’daki vefatından sonra ailesiyle birlikte Kırıkkale’ye göç etti. Çocukluğu ve ilk öğrenim yılları burada geçti; annesine olan derin bağlılığı, kişiliğinde etkili oldu. İlkokulu Kırıkkale’de Tınaz ve Atatürk İlkokullarında tamamladı. Ortaokul eğitimine Merzifon ve Mersin’de askeri okullarda başladı, ancak son sınıfta askeri öğrencilikten ayrılarak ortaokulu Kırıkkale’de bitirdi. Lise eğitimine Kırıkkale’de başlamış, 1966 yılında Erzincan Lisesi’nden mezun olmuştur.1970 yılında Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni bitirdi. Daha sonra İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde Türk İktisat Tarihi alanında yüksek lisans (1986) yaptı; tezi “Osmanlı Devleti’nde İhtisab Ağalığı” üzerineydi. Aynı fakültede Sosyal Yapı ve Sosyal Değişme Anabilim Dalı’nda sosyoloji doktorası (1989) tamamladı. Akademik kariyerini Marmara Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak sürdürdü.
Dilaver Cebeci, eğitimci kimliğiyle çeşitli görevlerde bulundu:
* 1970-1975: Aydın’da öğretmenlik ve Halk Eğitimi Başkanlığı yaptı.
* 1976-1978: İstanbul’da öğretmenlik ve Ortaköy Eğitim Enstitüsü’nde öğretim görevliliği yaptı.
* 1976-1980: Diyanet İşleri Başkanlığı’nda neşriyat uzmanı olarak çalıştı.
* 1980 sonrası: Üsküdar Kız Lisesi’nde Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenliği yaptı; öğrencileri tarafından sevecen, şiirlerini paylaşan bir öğretmen olarak hatırlandı.
Marmara Üniversitesi’nde Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu’nda Sporda Psiko-Sosyal Alanlar Anabilim Dalı Başkanı olarak görev yaptı.
Dilaver Cebeci, 1960’lı yıllardan itibaren edebiyat dünyasında aktif oldu. İlk şiiri 1965’te Defne dergisinde yayımlandı. Şiir, hikâye, mensure ve mizah yazıları; Devlet, Töre, Bozkurt, Türk Edebiyatı, Türk Yurdu, Güney Su, Ortadoğu, Hergün, Yeni Düşünce, Ayrıntılı Haber ve Türkiye gibi dergi ve gazetelerde yer aldı. Cebeci, millî romantizm ve İslamî duyarlılıkları birleştiren lirik şiirleriyle tanınır. “Seyyah-ı Fakir Evliya Çelebi” takma adıyla yazdığı mizahi yazılarında, Türk sosyal hayatını 16. yüzyıl Osmanlı perspektifiyle hicvetti. Mensure türünde de eserler verdi ve bu alanda millî romantizmi yansıtmaya çalıştı.
ESERLERİ
Şiir Kitapları:
** Hun Aşkı (1973): Milli romantik duyuşun hâkim olduğu ilk şiir kitabı.
** Şafağa Çekilenler (1978): İslami ve mistik temalar içerir.
**Ve Sığınırım İçime (1992).
**Sitare (1997): Ünlü “Sitare” şiirinin yer aldığı kitap.
**Asra Yemin Olsun ki (2000): Son şiir kitabı.
**Bütün Şiirleri (2003, Ötüken Neşriyat): Tüm şiirlerini içerir.
DİĞER EBERLERİ:
** Mavi Türkü: Şiirsel anlatımlarla dolu bir eser.
** Devranname, Seyranname: Mizahi ve edebi yazılar.
** Ben Kazan’a Gidiyorum: Kazan seyahatine dair gezi notları.
** Tanzimat ve Türk Ailesi, Türk’e Dair, Divan Şiirinde Kadın: Akademik incelemeler.
** Evliya Çelebi Çocuk Kitapları Dizisi: Çocuklar için yazılmış eğitici eserler.
** Büyü (2009, Bilgeoğuz Yayınları): Türklerin zaferlerini büyücülükle suçlayanlara karşı “belde kılıç, içte çelikten yürek” temasını işleyen bir oyun.
** Kaset: Kandehar Dağlarında Sabah Namazı adlı kasetinde kendi sesiyle şiirlerini okudu.
Dilaver Cebeci’nin en bilinen eseri, Mustafa Yıldızdoğan tarafından bestelenen ve Türk milliyetçiliği ruhunu yansıtan “Türkiyem” şiiridir. Bu eser, geniş kitlelere ulaşarak Cebeci’nin adını popüler hale getirdi. Şiir, vatan sevgisi ve Türk birliği temalarını güçlü bir şekilde işler.
Dilaver Cebeci, Türk milliyetçiliği ve İslam inancını eserlerinde birleştiren bir sanatçıydı. Türk milletinin kimlik bilincini, derin tarih bilgisi ve İslami değerlerle güçlendirmeyi savundu. Ülkü Ocakları Kültür Vakfı ve milliyetçi çevrelerle yakın ilişkileri, eserlerinde milli romantizmi besledi. Prensip sahibi, oturaklı ve saygı duyulan bir kişilik olarak tanımlanır. Sohbetlerinde sanat, tarih, din, siyaset ve sosyoloji gibi konuları ele alır, eşi Ayla Hanım ile birlikte bu ortamlara katılırdı. İdeolojik daralmalardan uzak, tarihsel derinliğe sahip bir idealizm benimsemişti.
ÖDÜLLERİ:
** 1963: Türk Ocakları Şiir Yarışması’nda birincilik.
** 1995: Ömer Seyfettin Hikâye Yarışması’nda mansiyon.
** Gümüşhane Belediyesi, Cebeci anısına 2013 ve 2017 yıllarında “Uluslararası Dilaver Cebeci Şiir Ödülü” yarışmaları düzenledi.
Dilaver Cebeci, geçirdiği ağır bir trafik kazası sonrası ciddi beyin hasarı aldı. Kafatasının yarısı parçalanmış, hafızasını büyük ölçüde kaybetmişti. Bu süreçte eşi Ayla Hanım ve oğlu Çağrı Fatih’in desteğiyle bazı notlarını yayımladı. 28 Mayıs 2008’de, İstanbul’un Fethi’nin 555. yıldönümünde vefat etti. Cenazesi, 30 Mayıs 2008’de Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Camii’nde kılınan namazın ardından İstanbul’da defnedildi.
Dilaver Cebeci, Türk milliyetçiliği ve İslami duyarlılıkları birleştiren eserleriyle Türk edebiyatında kalıcı bir iz bıraktı. “Türkiyem” gibi eserleri, halk arasında bir marş niteliği kazandı. Şiirleri, genç nesillere vatan sevgisi ve milli bilinç aşıladı. Mizahi yazılarıyla Türk sosyal hayatına özgün bir bakış sundu. Oğlu, karikatürist Çağrı Cebeci’dir.
Cebeci, vefatının yıldönümlerinde çeşitli etkinliklerle anılmakta, eserleri yeniden basılmakta ve şiirleri sosyal medyada paylaşılmaktadır.
Dilaver Cebeci, Türk edebiyatına şiir, mizah, mensure ve akademik çalışmalarıyla katkıda bulunmuş çok yönlü bir sanatçı ve düşünürdür. “Türkiyem” gibi eserleriyle halkın gönlünde taht kurmuş, millî ve manevî değerleri yücelten bir miras bırakmıştır. Eserleri, Türk milliyetçiliği ve vatan sevgisi ruhunu yeni nesillere taşımaya devam etmektedir.
Saygı ve minnetle anıyoruz.
Tin’i kut bulsun. Durağı uçmak olsun. Yeri uluların yanı olsun.
ŞAHLANIŞ MARŞI ŞİİRİ
Koç yiğidim, Bahadırım, Ozanım,
Alp Dadaşım, Yağız Efem, kızanım,
Bir nârada dokuz tümen bozanım,
Tuğ kaldırıp yürüyecek Bozkurtum!
Tanrım Türk’ü koruyacak Bozkurtum!
Dört yaman sızım var inceden ince;
Vatanca, Bayrakça , Törece, Dince…
Ay-yıldızın ışığını görünce,
Arsız otlar çürüyecek Bozkurtum!
Tanrı Türk’ü koruyacak Bozkurtum!
Yeline de Ergenekon yeline!
Kurban olam kutlu ülkü yoluna!
Yetmiş körük milyon oldu biline!
Demir dağlar eriyecek Bozkurtum!
Tanrı Türk’ü koruyacak Bozkurtum!
Bizim ilde doğan olur baz olur,
Kara taşa pençe vursa iz olur.
Bir yiğide yedi kâfir az olur!
Orduları kürüyecek Bozkurdum!
Tanrı Türk’ü koruyacak Bozkurdum!
Yola çıktık Tanrıkurtlar yolundan,
Yandık piştik ‘Kızıl Elma’ derdinden.
Günde bin kez Gükbörünün ardından
Beş yüz köpek ürüyecek Bozkurtum!
Tanrı Türk’ü koruyacak Bozkurtum!
Dokuz ışık kör zulmeti yaranda
Dokuz sene şölen olur Turanda
Ol Yezdan’ın va’di Kur’an’da
Soysuz eller kuruyacak Bozkurtum!
Tanrı Türk’ü koruyacak Bozkurtum!
(Dilaver CEBECİ)
29 Mayıs 2025
M. Hüseyin OĞUZ



