VEFATININ 29.YIL DÖNÜMÜNDE PROF. DR. NECMETTİN HACIEMİNOĞLU
Prof. Dr. Necmettin Hacıeminoğlu (10 Kasım 1932, Kahramanmaraş – 26 Haziran 1996, Ankara), Türk dilbilimci, yazar, şair ve fikir adamıdır. Türk dili, edebiyatı ve milliyetçilik üzerine yaptığı çalışmalarla tanınan Hacıeminoğlu, akademik kariyerinin yanı sıra Türk milliyetçiliği ve Türkçenin korunması konularındaki fikirleriyle de önemli bir etki bırakmıştır. Hayatı, eserleri ve düşünceleriyle Türk kültürüne önemli katkılar sağlamış bir aydındır.
Necmettin Hacıeminoğlu, aslen Malatya’nın Darende ilçesinden olan Hacıeminzadeler sülalesine mensuptur. Ailesinin ticaret amacıyla yerleştiği Kahramanmaraş’ta 10 Kasım 1932’de doğmuştur. Babası Mustafa Efendi (“Dikbıyık” lakabıyla bilinir), annesi Zekiye Hanım’dır. Henüz bir yaşındayken babasını kaybetmiş, bu nedenle ailesi Darende’nin Aşudu köyüne dönmüştür. Çocukluğu bu köyde, dindar ve milli geleneklere bağlı bir çevrede geçmiştir. Evde bulunan Mevlit, Muhammediye, Siyer-i Nebî, Battal Gazi Destanı, Dede Korkut ve Kerem ile Aslı gibi eserler, onun kültürel birikiminin temelini oluşturmuştur. İlkokulu Aşudu köyünde tamamlamış, ortaokulu Darende ve Osmaniye’de okumuştur. Bu dönemde yoksulluk nedeniyle zor şartlar altında eğitim almış, boş zamanlarında kuzu çobanlığı yapmış ve Darende’ye her gün 7 kilometre yürüyerek okula gitmiştir.
Ortaokuldan sonra ağabeyi Nihat’ın desteğiyle Adana Erkek Lisesi’nde parasız yatılı okumuştur (1954 mezunu). Lise yıllarında edebiyat öğretmeni Şevket Kutkan’ın etkisiyle Türk dili ve edebiyatına ilgisi artmış, bu dönemde ilk yazılarını yazmaya başlamıştır. Ayrıca ünlü yazar Nurullah Ataç’la çeşitli gazete yazılarında polemiklere girmiştir. İstanbul’a gelerek Çapa Öğretmen Okulu sınavını kazanmış, ardından İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’ne girmiştir. 1959 yılında bu bölümden mezun olmuştur.
Mezuniyetinin ardından Osmaniye ve Bitlis liselerinde öğretmenlik yapmıştır. 1960 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde asistanlığa başlamış, 1963’te doktor, 1970’te doçent ve 1982’de profesör olmuştur.1969’da bir yıl Paris’te bulunmuş, 1972-1973 ders yılında Bağdat Üniversitesi’nde Türkoloji bölümünü kurarak ders vermiş ve Irak Türkleri arasında ağız araştırmaları yapmıştır.1976-1977’de Londra’da, 1982’de Almanya ve İsviçre’de uzmanlık alanıyla ilgili çalışmalar yürütmüştür.1983’te, 12 Eylül rejiminin baskıları nedeniyle, İstanbul Üniversitesi’ndeki görevinden istifa etmek zorunda kalmıştır. 1985’te Trakya Üniversitesi’nde Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü kurmuş ve Sosyal Bilimler Enstitüsü müdürlüğü yapmıştır. 1994’te İstanbul Üniversitesi’ne dönmüş, ancak sağlık sorunları nedeniyle 1996’da emekliye ayrılmıştır. 26 Haziran 1996’da Ankara’da vefat etmiş, kabri İstanbul Edirnekapı Şehitliği’ndedir.
Necmettin Hacıeminoğlu, mütevazı, mücadeleci ve kararlı bir kişiliğe sahipti. Yoksul bir çocukluk geçirmesine rağmen azmiyle eğitimini tamamlamış, Türk kültürü ve milliyetçiliği için durmaksızın çalışmıştır. Anılarında, elif cüzünü komşudan ödünç alıp bir gecede ezberlediği gibi örnekler, onun öğrenme azmini göstermektedir.Ağabeyi Nihat’ın edebiyata düşkünlüğü ve Peyami Safa gibi dönemin önemli isimleriyle kurduğu dostluklar, onun fikir dünyasını şekillendirmiştir.
Necmettin Hacıeminoğlu, akademik çalışmalarında Türk dili ve edebiyatı üzerine yoğunlaşmış, aynı zamanda Türk milliyetçiliği, Türkçenin sadeleştirilmesi ve kültürel meseleler üzerine yazılar yazmıştır. Eserleri, hem bilimsel hem de düşünsel açıdan önemli katkılar sunmuştur.
***
Başlıca eserleri şunlardır:
* Kutb’un Hüsrev ü Şirin’i ve Dil Hususiyetleri (İstanbul, 1968): Altın Orda sahasında yazılmış en eski Türkçe metinlerden biri olan Kutb’un Hüsrev ü Şîrîn adlı eserinin, Nizâmî-i Gencevî’nin aynı adlı mesnevisinin ilk Türkçe tercümesi üzerine bir incelemedir. Hacıeminoğlu, eserin imlâ, ses ve şekil özelliklerini detaylı bir şekilde analiz etmiştir. Bu çalışma, doktora tezi olarak hazırlanmıştır.
* Türk Dilinde Edatlar (Doçentlik tezi):Türkçenin dil bilgisi üzerine önemli bir çalışmadır. Türkçede edatların kullanımını ve özelliklerini incelemiştir. Bu eser, Türkoloji alanında temel bir kaynak olarak kabul edilir.
* Yapı Bakımından Türk Dilinde Fiiller (Profesörlük takdim tezi):Türkçenin fiil yapısını inceleyen bu çalışma, dilbilim alanında önemli bir referanstır.
* Türkçenin Karanlık Günleri (İstanbul, 1972):Türk dilinin sadeleştirilmesi, uydurmacılık, alfabenin yetersizliği ve dil akademisi gibi konuları ele alan makalelerden oluşan bir eserdir. Hacıeminoğlu, Türkçenin özünü koruma ve yabancı etkilerden arındırma konusunda çözüm önerileri sunmuştur.
* Fuzûlî (İstanbul, 1972):Büyük Türk şairi Fuzûlî’nin hayatı, edebî şahsiyeti ve eserleri hakkında bilgi veren bu kitapta, Fuzûlî’nin şiirlerinden seçmeler günümüz Türkçesine çevrilmiş ve açıklanmıştır.
* Milliyetçilik-Ülkücülük-Aydınlar (Ankara, 1975):Töre dergisinde yayımlanan makalelerden oluşan bu eser, Hacıeminoğlu’nun Türk milliyetçiliği ve ülkücülük üzerine düşüncelerini yansıtır. Aydınların halkla bütünleşmesi gerektiğini vurgulayan bir çalışmadır.
* Harezm Türkçesi ve Grameri (Ankara, 1996):Harezm Türkçesinin dil özelliklerini ve edebiyatını inceleyen bu eser, Kutb’un Hüsrev ü Şîrîn’i, Nehcü’l-ferâdîs, Gülistân Tercümesi ve Münyetü’l-guzât gibi metinlere dayanarak dönemin gramer özelliklerini açıklamaktadır.
* Yeni Bir Dünya: Hacıeminoğlu’nun hikâye kitabıdır. Türk milletinin millî ve manevî değerlerini hikâyeler aracılığıyla aktaran bu eser, bir kültür hazinesi olarak nitelendirilir. Türk tarihinin köklü geçmişini ve diğer milletlerle karşılaştırmalı olarak üstünlüklerini vurgular.
* Âli Bey’in Lehcetü’l-hakāyık ve Seyyâreler (Ankara, 1962):Âli Bey’in mizahî risâlelerini açıklamalarla birlikte yeni harflere çevirerek yayımlamıştır.
* Diğer Çalışmalar: Hacıeminoğlu, Dîvânü Lugāti’t-Türk, Kutadgu Bilig, Kur’an Tercümesi, Atebetü’l-hakāyık ve Dîvân-ı Hikmet gibi Karahanlı dönemi eserlerini inceleyen bir çalışma hazırlamıştır. Bu eserde, Ahmet Caferoğlu’nun Karahanlı Türk edebiyatı üzerine bir yazısı da yer almaktadır.Ayrıca, Hacıeminoğlu’nun Türk Dili, Türk Kültürü, Türk Yurdu, Milli Eğitim, Töre, Devlet, Hisar, Türk Edebiyatı, Ayşe, Yeni Sözcü, Yeni Düşünce, Babıalide Sabah, Ortadoğu, Hergün, Tercüman ve Türkiye gibi gazete ve dergilerde binlerce makalesi yayımlanmıştır. İlk yazılarında Özdarendeli, Altay Pamir, Nuri Koçyiğit ve Mustafa Necmettin gibi takma adlar kullanmıştır.
Necmettin Hacıeminoğlu, Türk milliyetçiliğinin ateşli bir savunucusuydu. 1960’lı ve 1970’li yıllarda, özellikle 12 Eylül rejiminin zorlu dönemlerinde, yazılarıyla Türk milliyetçilerini ve ülkücüleri motive etmiş, onlara yol göstermiştir. Türkçenin sadeleştirilmesi, özüne uygun kullanılması ve kültürel kimliğin korunması konularında mücadele vermiştir.
***
Başlıca fikirleri şunlardır:
* Türk Dili ve Kültürü: Hacıeminoğlu, Türkçenin yabancı etkilerden arındırılması gerektiğini savunmuş, “uydurmacılık” olarak nitelendirdiği dilde yapay sadeleştirme çabalarına karşı çıkmıştır. Türkçenin tarihsel ve kültürel zenginliğini korumayı amaçlamış, bu konuda Türkçenin Karanlık Günleri adlı eserinde çözüm önerileri sunmuştur.
* Milliyetçilik ve Ülkücülük: Milliyetçiliği, “reddedilemeyecek kadar doğru, yıkılamayacak kadar güçlü, vazgeçilemeyecek kadar zaruri bir fikir” olarak tanımlamıştır. Türk milliyetçilerinin birleşmesi gerektiğini, ancak farklı düşünce yollarından gelen milliyetçiler arasında tam bir birlik sağlanamamasını eleştirmiştir. Milliyetçilik-Ülkücülük-Aydınlar adlı eserinde, aydınların halkla bütünleşmesi gerektiğini vurgulamıştır.
* Aydın-Halk İlişkisi: Necmettin Hacıeminoğlu, Tanzimat’tan itibaren aydın-halk kopukluğunun Türkiye’nin sosyal, kültürel ve siyasi sorunlarının temel nedeni olduğunu belirtmiş, bu kopukluğun giderilmesi için çaba göstermiştir.
* Mücadeleci Kimlik: 1980’li yıllarda yazdığı yazılar nedeniyle “düşünce suçlusu” olarak yargılanmış ve kısa süreli hapis yatmıştır. Bu durum, onun mücadeleci ve tavizsiz kişiliğini yansıtır.
Hacıeminoğlu’nun yazıları, özellikle 1970’li yıllarda Ortadoğu, Hergün, Töre ve Yeni Düşünce gibi yayın organlarında genç nesilleri etkilemiş, Türk milliyetçiliği hareketine ilham vermiştir.
Necmettin Hacıeminoğlu Türk Dili Ödülü: Hacıeminoğlu’nun vefatından sonra, eşi Meral Hacıeminoğlu tarafından 1998 yılında Türk dili çalışmalarını teşvik etmek amacıyla bu ödül ihdas edilmiştir. Ödül, Prof. Dr. Kemal Eraslan, Prof. Dr. Ahmet B. Ercilasun, Prof. Dr. Hamza Zülfikar, Prof. Dr. Leylâ Karahan ve Prof. Dr. Vahit Türk’ten oluşan bir seçici kurul tarafından verilmektedir.
Anma Etkinlikleri: Hacıeminoğlu, vefatının yıldönümlerinde çeşitli etkinliklerle anılmaktadır.
Necmettin Hacıeminoğlu, hem bilimsel çalışmaları hem de fikirleriyle Türkoloji ve Türk milliyetçiliği alanında derin bir iz bırakmıştır. Türk dilinin tarihsel gelişimi, dil bilgisi ve edebiyatı üzerine yaptığı çalışmalar, bugün de Türkologlar tarafından referans alınmaktadır. Aynı zamanda, Türk milliyetçiliği ve ülkücülük üzerine yazdığı yazılar, 1960’lı ve 1970’li yıllarda genç nesiller üzerinde büyük bir etki yaratmıştır. Onun mütevazı, mücadeleci ve özverili kişiliği, öğrencileri ve takipçileri tarafından sıkça vurgulanır. Türkçenin ve Türklüğün sevdalısı olarak anılan Hacıeminoğlu, “özü sağlam, sözü sağlam” insanlar yetiştirmek için ömrünü adamış bir dava adamıdır.
BUGÜN TÜRK MİLLİYETÇİSİYİM DİYENLERİN PEK TANIMADIĞI, TANITILMADIĞI, O GÜNLERİ YAŞAYAN ÜLKÜDAŞLARIMINDA YAVAŞ YAVAŞ UNUTTUĞU, KİTAPLARINI OKUYUP, SEMİNERLERİ İLE YETİŞTİĞİMİZ, TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ FİKİR HAREKETİNİN YILMAZ SAVUNUCUSU VE BU FİKRİN SUÇ KABUL EDİLDİĞİ 12 EYLÜL 1980 MAĞDURU, DEĞERLİ HOCAMIZI 26 HAZİRAN 1996’DA KAYBETMİŞTİK.
Rahmet, minnet ve saygıyla anıyoruz.
Tin’i kut bulsun.
Durağı uçmak olsun.
Yeri uluların yanı olsun.
26 Haziran 2025
M. Hüseyin OĞUZ








