VEFATININ 70.YILINDA AHMET REŞİT REY
Ahmet Reşit Rey (1870, Çankırı – 14 Ağustos 1955, İstanbul), Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde önemli bir devlet adamı, bürokrat, şair, yazar ve çevirmen olarak tanınmış çok yönlü bir isimdir. Türk Beşleri’nden besteci Cemal Reşit Rey ile tiyatro yazarı Ekrem Reşit Rey’in babasıdır. Hem siyasi hem de edebî alanda önemli katkıları olmuş, Servet-i Fünûn edebiyatının önde gelen temsilcilerinden biri olarak kabul edilmiştir.
Ahmet Reşit Rey, 1870 yılında Çankırı’da doğdu. Babası Çankırı mutasarrıfı Abdullah Şefik Efendi, annesi ise Atiye Huriye Hanım’dır. Annesini 9 yaşında, babasını ise rüştiye yıllarında kaybetti. Yetim kalmasının ardından İstanbul’a gelerek Soğukçeşme Askerî Rüşdiyesi’nde orta öğrenimini tamamladı. Ardından Mekteb-i Mülkiye-i Şahane’ye (Siyasal Bilgiler Fakültesi) devam etti ve 1888 yılında buradan mezun oldu. Eğitim hayatı boyunca Recaizade Mahmut Ekrem gibi dönemin önemli edebiyatçılarının etkisi altında kaldı ve erken yaşta şiir yazmaya başladı.
1896 yılında Sadrazam İbrahim Edhem Paşa’nın oğlu Mustafa Bey’in kızı Fethiye Hanım (1872-1962) ile evlendi. Bu evlilikten Cemal Reşit Rey, Ekrem Reşit Rey ve iki çocuk daha dünyaya geldi. Fethiye Hanım, kültürlü ve müzikle edebiyata ilgisi olan bir kişi olarak biliniyordu.
Ahmet Reşit Rey, 1890 yılında Mâbeyn-i Hümâyun Katipliği’ne atanarak II. Abdülhamid döneminde sarayda 14 yıl boyunca kâtiplik yaptı. Bu dönemde İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne karşı sert bir muhalif tutum sergiledi, özellikle cemiyetin mason ve Yahudi kökenli üyelerine karşı eleştirilerini açıkça dile getirdi.
Bürokratik kariyerinde sırasıyla şu görevlerde bulundu:
1904-1906: Kudüs Mutasarrıflığı. Burada kanunsuzluk ve kiliseler arası çatışmaları çözmedeki başarısıyla ün kazandı.
1906-1907: Manastır Valiliği.
1908: Halep Valiliği.
1908: Ankara Valiliği (kısa süreli).
1912: İzmir Valiliği (18 Ağustos – 17 Ekim 1912).
1912-1913: Mehmet Kamil Paşa kabinesinde Dahiliye Nazırlığı (İçişleri Bakanlığı).
1913 yılında Kamil Paşa kabinesinin düşmesiyle siyasi hayatı kesintiye uğradı.
Mahmut Şevket Paşa suikastı nedeniyle gıyabında idama mahkûm edilince önce Mısır’a, ardından Paris ve Cenevre’ye giderek sürgünde yaşadı. 1919’da yurda döndü ve Ahmet Tevfik Paşa ile Damat Ferid Paşa kabinelerinde tekrar Dahiliye Nazırlığı yaptı. 1920’de San Remo Konferansı’nda Osmanlı temsilcisi olarak Paris’e gönderildi, ancak 《Sevr Antlaşması’nı imzalamayı reddederek》 hem temsilciliğinden hem de Dahiliye Nazırlığı’ndan istifa etti. Bu olay, onun siyasi hayatının sonunu getirdi.
İstifasından sonra Galatasaray Lisesi’nde edebiyat öğretmenliği yaptı ve TBMM 1. Dönem’de İzmir milletvekilliği görevinde bulundu. 1920 Temmuz’undan itibaren siyasi hayattan tamamen çekildi ve kendini edebiyata adadı.
Ahmet Reşit Rey, edebi hayatında “H. Nâzım” takma adını kullandı ve Servet-i Fünûn edebiyatının önemli şairlerinden biri oldu. Şiir yazmaya genç yaşta başladı; ilk şiirleri 1885 yılında Gülşen dergisinde yayımlandı. Erken dönem şiirlerinde Recaizade Mahmut Ekrem ve Abdülhak Hamit Tarhan’ın etkisi görülürken, 1896’dan itibaren Servet-i Fünûn topluluğuna katılarak kendi tarzını geliştirdi. Şiirlerinde biçim, vezin ve kelime seçimine büyük önem verdi, ancak duygusal derinlik ve lirizm yerine daha çok realizme yöneldi. Bu nedenle şiirleri zamanla ağırlaşan bir dil ve üsluba sahip oldu.
- Erken Dönem (Gülşen ve Mekteb Dergileri): İlk şiirleri bireysel temalar, lirizm ve açık bir üslup içerir. “Bir Gece” gibi şiirlerinde Fecr-i Âtî topluluğunun dil ve üslubuna benzer bir çekicilik görülür.
- Servet-i Fünûn Dönemi: Bu dönemde dili ağırlaştı ve Servet-i Fünûn’un genel söyleyişine uyum sağladı. Şiirlerinde tabiat tasvirleri, yalnızlık, hüzün, aşk ve çaresizlik temaları ön plandadır. “Gurûb Levhaları” gibi şiirlerinde renk-ses ilişkisine önem verdi.
- Realizm ve Romantizm: Realist tasvirlere yönelse de romantizmden tamamen kopamadı. Şiirlerinde musiki ve resim unsurları, kelimelerle birlikte önemli bir yer tutar.
- Eleştiri ve Retorik: Batı retoriğini incelediği Nazariyat-ı Edebiye adlı eseri, yeni edebiyatın kurallarının yerleşmesi açısından dönemin önemli çalışmalarından biridir.
Başlıca Eserleri
Edebi Bilgiler: Nazariyat-ı Edebiye (2 cilt, 1912) – Batı retoriği üzerine yazılmış önemli bir eserdir.
Çeviriler:
Racine Külliyatı (5 cilt, 1934-1935) – Fransız yazar Jean Racine’in eserlerinin çevirisi.
Eneid (Virgilius’tan çeviri, 1934).
İlyada (Homeros’tan çeviri, yarım kalmış).
Anı: Gördüklerim Yaptıklarım (1945) – 1890-1922 yılları arasındaki siyasi anılarını içerir.
Gazete: Şehrak adlı günlük gazeteyi çıkardı ve “Maziden Hale” başlığı altında makaleler yayımladı.
Şiirler: Şiirlerini bir kitapta toplamadı, ancak Gülşen, Mekteb, Servet-i Fünûn ve Malumat gibi dergilerde yayımladı. Mehmet Törenek tarafından 2000 yılında Şiirler adıyla bir araya getirildi.
Hikâyeler
Servet-i Fünûn’da yayımlanan iki hikâyesi, evlilik, aşkın yitimi, hüzün ve verem gibi temaları işler. Bu hikâyeler, yüksek duygusal duyarlık ve determinist bir bakış açısıyla yazılmıştır.
Ahmet Reşit Rey, Osmanlı’nın son döneminde hem bürokratik hem de edebi alanda etkili bir figür olmuştur. İttihat ve Terakki’ye muhalefeti, Sevr Antlaşması’na karşı duruşu ve Milli Mücadele’yi desteklemesi, onun vatansever bir devlet adamı olduğunu gösterir. Edebi alanda ise Servet-i Fünûn edebiyatına katkıları, çevirileri ve retorik üzerine çalışmalarıyla tanınır. Şiirlerinde biçimsel titizliği ve tabiat tasvirleri, onu dönemin önemli şairlerinden biri yapmıştır.
Ahmet Reşit Rey, 14 Ağustos 1955’te İstanbul’da vefat etti ve Edirnekapı Şehitliği’ne defnedildi.
Rahmet minnet ve saygıyla anıyoruz..
14 Ağustos 2025
M. Hüseyin OvĞUZ






