BİR NEVZAT KÖSOĞLU VAR İDİ, RAHMETLE ANIYORUZ…
O, hayatının her anında, inancı doğrultusunda, dimdik ve kararlılıkla yürümüş, Allah’tan başka hiçbir şeyden korkmadığını, yazıları, sözleri ile ispat etmiş,12 Eylül sonrası, Türk Milliyetçisi, Ülkücü olduğu için yargılandığı, sıkıyönetim askerî mahkemesinde “Siz gayrimeşru bir yönetimin sözcülerisiniz. Sizi bir mahkeme heyeti olarak kabul etmiyorum. Bir askeri cuntanın hukuksuzluğunu temsil ediyorsunuz.’’ diyen yürekli bir adam.
Biz, onu makaleleri, kitapları ve konferansları ile tanıdık.
Fikirlerinden, anlatımlarından feyz almaya çalıştık. Bilemem, kalemimiz onu anlatmaya yeter mi?
Türk Ocakları Genel Başkanı, Sayın Mehmet Öz Beyefendi’nin anlatımı ile ‘’10 Ekim 2013 günü Kocatepe Camiinde Cuma namazından sonra kılınan cenaze namazında imam “er kişi niyetine” diye seslendi. Evet, musallada bir er kişi, hayatını bir ülküye adamış, yiğitlikle tefekkürü, akıl ile imanı şahsında mezcetmiş bir er kişi yatıyordu. Hastanede, ölümün eşiğinde olduğunun pekâlâ farkında iken dahi milletinin, İslam âleminin ve insanlığın temel meseleleri, hayatın anlamı, Allah’ın varlığı ve birliğinin hikmetleri üzerinde kafa yormağa devam eden o tefekkür abidesi, şimdi Rabbinin huzurunda, ona olan derin ve sağlam imanının verdiği huzurla öylece yatıyordu. Nevzat ağabeyi kaybetmiştik; daha doğrusu o Rabbine kavuşmuş, dâr-ı bekaya irtihal eylemişti.’’
Uğurladık, O Yürekli Adamı.
O, Türk Milliyetçiliğini, bir kültür olarak benimsetmenin yanı sıra siyaset olaraktan benimsenmesi gerekliliğini anlattı ve öğretti.
Bugün, artarak devam eden siyasi gerilim, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin milleti ve vatan toprağı ile bölünmesi için şer güçlerce yürütülen çalışmalar, umursamaz, maddî kaygılar içinde, âdeta gününü kurtaran, ‘’benden sonrası tufan’’ anlayışı içinde bir toplum ile O ve O’nun gibilerin, aziz isimleri, yazdıkları ve öğretileri ile yetişenler kaldı. Ebedî kalacak olan yazdıklarıdır. Okumak, anlamak ve onlar gibi sabırla anlatmak görevimizdir diye düşünüyorum.
Türk doğmuş, Müslüman Türk olarak yaşamış Nevzat Kösoğlu Bey’in ardından bakınız, Hilmi Özden Bey ne diyor?
Azrail kösün vurur
Arşda adın Kösoğlu
Dostların döşün vurur
Arşda adın Kösoğlu
Yandı acun bir daha
Uçmak sana bir vaha
Bizler düştük bir aha
Arşda adın Kösoğlu
Nevzat necatın erer
Ukba kapısın girer
Yiğitçe göğsün gerer
Arşda adın Kösoğlu
özden dua kılıyor
Gönül gülü suluyor
Sizden ibret alıyor
Arşda adın Kösoğlu
Allah rahmet eylesin.
M. Yavuz ELBİRLER
EGM E. İsthb. D. Bşk.