DİN VE DÜZEN
Din, yaşamı düzenleyen ilke ve kuralların referans alındığı değerler demektir.
Kur’an-ı Kerim’e göre, yaşamı düzenlemede, vahyin değerlerini referans almayan her düzen küfürdür, yani şeytani düzenlerdir.
Yüce Allah, Kur’an-ı Kerim’i değerleri referans almak koşulu ile yaşadığımız hayatı düzenlemeyi bize bırakmıştır.
Nasıl bir yönetim biçimi, nasıl bir ekonomik düzen, nasıl bir yaşam biçimi vb. olması gerektiği konusunda yetki, görev ve sorumluluk bize aittir. Kur’an-ı Kerim’i referans almak koşuluyla günün ihtiyaçlarına uygun, istediğimiz düzeni kurmak bize bırakılmıştır.
İslam dini, her şeyden önce dünyaya hayatının bir imtihan olduğu bilincine dayanır. Mal ve para, kişinin imtihan alanlarından bir tanesidir. İslam zenginleşme, kapital sahibi olma davası değildir; bir kul hakkı ve ahlak davasıdır. Esas olan sınırsız kazanmak değil, helal kazanmaktır. Yüce Allah, “bizim dış görünüşümüze, mallarımıza, zenginliğimize bakmaz.” O, sadece yaptıklarımıza, merhametimize ve ahlak anlayışımıza bakar.
İslam dininin referanslarını temel alan bir düzenin hedefi; sosyal adaleti, adil bir gelir bölüşümü ile toplumun güven ve refahını sağlamak olmalıdır.
Eğer bugün; uygulamalarda adalet, atamalarda liyakat, tercihlerde ehliyet, işlerde istişare, davranışlarda merhamet, vaadlerde sadakat yok ise ve toplum fakru zaruret içerisinde ise, bu uygulamalar vahşi kapitalizmin, yani şeytani düzenin sonucudur. Bu düzenin başında “alnı secdeye değenlerin” olması, hiçbir şeyi değiştirmez.
Yaşar ASLAN
Sağlık Yönetimi Uzmanı