
EMİNE IŞINSU’NUN AZİZ HATIRASINA
Türk Edebiyatının Güçlü Kalemi
Emine Işınsu Öksüz (17 Mayıs 1938, Kars – 5 Mayıs 2021, Ankara), Türk edebiyatında roman, oyun yazarı, şair, dergi editörü ve köşe yazarı kimlikleriyle derin izler bırakmış bir sanatçıdır. Eserlerinde insan psikolojisini, toplumsal meseleleri, Türk tarihini ve tasavvufi değerleri ustalıkla işleyen Işınsu, özellikle millî şuurun ve Türk kimliğinin vurgulanmasında önemli bir rol oynamıştır. Bu makalede, Emine Işınsu’nun hayatı, edebi kişiliği, eserleri ve Türk edebiyatındaki yeri detaylı bir şekilde ele alınacaktır.
Hayatı ve Eğitim Süreci
Emine Işınsu, 17 Mayıs 1938’de, babası Tümgeneral Aziz Vecihi Zorlutuna’nın Tümen Komutanı olarak görev yaptığı Kars’ta dünyaya geldi. Annesi, Cumhuriyet döneminin tanınmış şair ve yazarı Halide Nusret Zorlutuna’ydı. Bu nedenle, Işınsu’nun çocukluğu edebiyat ve şiir konuşulan bir ortamda geçti. Babasının askerî görevleri nedeniyle sık sık yer değiştiren aile, Sarıkamış, Şanlıurfa, Karaman ve Ankara gibi Türkiye’nin farklı bölgelerinde yaşadı. Bu hareketli yaşam, Işınsu’nun eğitim hayatını da etkiledi; ilkokulu Urfa, Sarıkamış ve Ankara’da okudu, ortaokulu Ankara Cebeci Ortaokulu’nda tamamladı ve lise eğitimini TED Ankara Koleji’nde 1957 yılında bitirdi.
Lise yıllarında yazmaya başlayan Işınsu, Eğitim Dergisi’nde yazılar, çocuk romanı tefrikaları ve röportajlar yayımladı. Ayrıca bir süre bu derginin editörlüğünü yaptı. 1959 yılında Dost dergisinde iki hikâyesi yayımlandı ve “Mehlika Arda” müstear adıyla Yeni İstanbul gazetesinde “Dedikodu” başlıklı bir yazı dizisi kaleme aldı. Eğitimine devam ederken, AFS bursiyeri olarak bir yarıyıl ABD’de bulundu. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde İngiliz Dili ve Edebiyatı ile Felsefe bölümlerinde, ardından Orta Doğu Teknik Üniversitesi İşletme Bölümü’nde bir süre okudu, ancak üniversite eğitimini tamamlamadı.
Işınsu, yazar İskender Öksüz ile evlendi ve üç çocuk annesi oldu. 2008 yılından itibaren Alzheimer hastalığıyla mücadele eden yazar, 5 Mayıs 2021’de 83 yaşında vefat etti. Cenazesi, Ankara’daki Hacı Bayram Camii’nde kılınan namazın ardından Gölbaşı Mezarlığı’na defnedildi.
Edebî Kişiliği
Emine Işınsu’nun edebi kişiliği, çok yönlü bir sanatçı profili çizmektedir. Şiir, roman, oyun, hikâye, deneme ve köşe yazıları gibi farklı türlerde eserler vermiş, aynı zamanda dergi yayıncılığı ve editörlüğüyle Türk edebiyatına katkıda bulunmuştur. Eserlerinde millî ve manevi değerleri ön planda tutan Işınsu, Türk milletinin tarihî ve kültürel birikimini, bireylerin iç dünyalarıyla harmanlayarak aktarmıştır.
Edebî Başlangıcı ve Şiir
Işınsu, edebiyat dünyasına 17 yaşında yayımladığı İki Nokta (1955) adlı şiir kitabıyla adım attı. Bu eserde lirik ve duygusal bir üslup benimseyen yazar, genç yaşta şiirsel yeteneğini ortaya koydu. Şiirlerinde yalın bir dil kullanarak duygu ve düşüncelerini okuyucuya samimi bir şekilde aktardı. Ancak, kariyerinin ilerleyen yıllarında roman türüne yönelerek daha geniş bir kitleye ulaştı.
Roman ve Psikolojik Derinlik
Işınsu’nun romanları, Türk edebiyatında psikolojik derinliği ve toplumsal meseleleri ele alış biçimiyle dikkat çeker. İlk romanı Küçük Dünya (1966), taşra yaşamını hüzünlü ve kasvetli bir atmosferde işleyen bir eserdir. Bu romanda, İstanbul’dan Urfa’ya gelin giden Nur’un hikâyesi üzerinden bireyin çevreyle uyum mücadelesi ve yalnızlığı anlatılır. Roman, birinci tekil şahıs anlatımıyla yazılmış olup, kahramanın ruh halini merkeze alır. Işınsu, sonraki romanlarında bu anlatım tarzını terk etse de, olayları ve mekânları kahramanların duygu süzgecinden geçirerek aktarmaya devam etti. Bu yaklaşımı, zaman zaman bilinç akışı tekniğini andırır.
Romanlarında genellikle kadınların tutsaklığı, Türklerin Bulgaristan, Kerkük ve Batı Trakya gibi bölgelerdeki mücadeleleri, Türkiye’nin toplumsal sancıları gibi temalar öne çıkar. Son dönem eserlerinde ise Türk tasavvufunun önemli isimleri olan Yunus Emre, Niyazi Mısri, Hacı Bayram Veli ve Hacı Bektaş Veli’nin hayatlarını ele aldı. Bu eserlerde tarihsel gerçeklik ile edebi kurguyu ustalıkla birleştirdi.
Dergi Yayıncılığı ve Töre Dergisi
Işınsu, annesi Halide Nusret Zorlutuna ile 1969’da Ayşe adlı dergiyi çıkarmaya başladı. 1971’de bu dergi Töre adını aldı ve 1985’e kadar yayın hayatını sürdürdü. Töre, Türk milliyetçilerinin sesi olan önemli bir fikir ve sanat dergisi olarak kabul edilir. Işınsu, bu dergide yazılar kaleme aldı ve editörlük yaptı. Ayrıca Dost, Hisar, Bozkurt, Devlet, Türk Edebiyatı gibi dergilerde de eserleri ve yazıları yayımlandı.
Köşe Yazar
Işınsu, 1962-1965 yılları arasında Sabah gazetesinde fıkralar yazdı ve Yeni İstanbul gazetesinde köşe yazarlığı yaptı. Diyanet gazetesinde “Emine Abla” müstear adıyla kadınlara yönelik bir köşe hazırladı. Bu yazılarında toplumsal meselelere ve bireysel sorunlara duyarlı bir bakış açısı sergiledi.
***
Emine Işınsu’nun eserleri, Türk edebiyatında hem edebi hem de ideolojik açıdan önemli bir yere sahiptir. Aşağıda, yazarın öne çıkan eserleri türlerine göre sınıflandırılmıştır:
Romanlar
Küçük Dünya (1966): İlk romanı olan bu eser, taşra yaşamını ve bireyin yalnızlığını konu edinir. T.C. Turizm Bakanlığı Sanat Armağanı’nı kazandı.
Azap Toprakları (1970): Türk toplumunun sosyal değişimlerini ve bireyler üzerindeki etkilerini işler.
Ak Topraklar (1971): Türk Edebiyatı Vakfı Roman Ödülü’nü kazanan bu eser, Türklerin mücadelelerini ve kimlik arayışını ele alır.
Sancı (1974): 1970’li yılların çalkantılı siyasi ortamını ve milliyetçi gençlerin mücadelelerini anlatır. Ülkücü hareketin önemli bir yansıması olarak görülür.
Çiçekler Büyür (1978): Toplumsal sancıların bireyler üzerindeki etkilerini işleyen bir başka önemli eserdir.
Bukağı (2004): Niyazi Mısri’nin hayatını konu alan tasavvufi bir romandır.
Hacı Bayram (2005): Hacı Bayram-ı Veli’nin hayatını ve Ankara’nın manevi dünyasını anlatır.
Hacı Bektaş (2008): Hacı Bektaş-ı Veli’nin hayatını işler, ancak bazı eleştirmenler tarafından yüzeysel bulunduğu belirtilmiştir.
Bir Ben Vardır Bende Benden İçeri (2002): Yunus Emre’nin hayatını tasavvufi bir perspektiften ele alır.
Oyunlar
Bir Yürek Satıldı (1967): İnsanın değerlerini kaybetmesi temasını işler.
Bir Milyon İğne (1967): Toplumsal eleştiriler içeren bir tiyatro eseridir.
Adsız Kahramanlar (1975): Türk tarihinin görünmeyen kahramanlarını yüceltir.
Şiir
İki Nokta (1955): Işınsu’nun ilk eseri olan bu şiir kitabı, duygusal ve lirik bir üsluba sahiptir.
Diğer Eserler
Dost Diye Diye (1995): Deneme türünde bir eserdir.
Kendimden Kendime (2020): Işınsu’nun son kitabı olup, otobiyografik özellikler taşır.
Emine Işınsu, Türk edebiyatında millî şuuru güçlendiren ve Türk kimliğini vurgulayan eserleriyle tanınır. Romanlarında bireyin iç dünyasını derinlemesine işlerken, toplumsal meselelere de duyarlı bir yaklaşım sergilemiştir. Özellikle Sancı gibi eserleri, 1970’li yılların siyasi ve sosyal çalkantılarını yansıtarak milliyetçi kesimlerde büyük yankı uyandırmıştır. Ülkücü hareketin “ablası” olarak görülen Işınsu, yazıları ve eserleriyle genç nesillere millî değerleri aktarmada önemli bir rol oynamıştır.
Işınsu’nun tasavvufi romanları, Türk-İslam tarihinin önemli şahsiyetlerini popüler bir şekilde tanıtarak geniş kitlelere ulaştırmıştır. Ancak bazı eserleri, örneğin Hacı Bektaş, eleştirmenler tarafından yüzeysel bulunmuş ve daha derin bir tarihî araştırma gerektirdiği belirtilmiştir. Buna rağmen, yazarın edebi üslubu, akıcı dili ve karakter yaratma becerisi, eserlerinin kalıcı bir etki bırakmasını sağlamıştır.
2023 yılında, Işınsu’nun anısına düzenlenen Emine Işınsu Roman Ödülü, yazarın edebiyat dünyasındaki etkisini bir kez daha ortaya koymuştur. Ödül, eşi İskender Öksüz’ün başkanlığındaki bir komite tarafından düzenlenmiş ve Ülkü Demiray’ın Cümbezin Kızı adlı eseri ödüle layık görülmüştür.
Işınsu, kariyeri boyunca birçok ödül kazanmıştır. Başlıca ödülleri şunlardır:
Küçük Dünya ile T.C. Turizm Bakanlığı Sanat Armağanı
Ak Topraklar ile Türk Edebiyatı Vakfı Roman Ödülü
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türkiye Radyo Televizyon Kurumu, Türkiye Milli Kültür Vakfı ve Türkiye Yazarlar Birliği gibi kurumlardan çeşitli ödüller
Emine Işınsu, Türk edebiyatının hem edebî hem de ideolojik açıdan güçlü kalemlerinden biridir. Eserlerinde bireyin iç dünyasını, Türk milletinin tarihî ve kültürel birikimini, toplumsal meseleleri ve tasavvufi değerleri ustalıkla işleyen Işınsu, nesiller boyu okunmaya devam edecek bir miras bırakmıştır. Sancı, Küçük Dünya, Azap Toprakları gibi romanları ve Töre dergisiyle Türk milliyetçiliğinin vicdanı olmuş, özellikle genç nesillere ilham vermiştir. Onun eserleri, Türk edebiyatında hem bir sanat eseri hem de millî bir duruşun sembolü olarak yaşamaya devam edecektir.
Tin’i kut bulsun Durağı uçmak olsun Yeri uluların yanı olsun
05 Mayıs 2025
M. Hüseyin OĞUZ
Jeoloji Mühendisi
