Misafirlik
Sadık SOFTA
“Türklerde misafir kabul etmek ve onu en iyi şekilde ağırlamak çok önemlidir. “Tanrı misafiri” ifadesi Türk misafirperverliğini en iyi şekilde tanımlamaktadır. Günümüz Türk toplumunda aynı anlayış, özellikle Anadolu’da bütün canlılığıyla varlığını devam ettirmektedir. Misafire yemek ikram etmek, at, deve vb. binitlerine yem ve ot vermek, Kazak-Kırgız töresine göre ikram değil konuğun ata miras hakkıdır. Konuk aşı vermeyenler misafir tarafından dava edilebilirler. Bu âdete riayet etmeyenler ceza (ayıp) olarak at veya giysi vermeye mahkûm edilirler. Ceza
Anadolu insanı sosyal hayatı çok iyi kavramış ve tahlil etmiştir. Sosyal yaşantı içinde toplumsal yaşamanın kuralların çok iyi bir tespitle insan unsurunu öne çıkarmış, ona değer vermiş, gereken saygıyı göstermiştir. İnsanı ve insan davranışlarını bu bakış açısı içinde sevgi çemberiyle sarmıştır. Bu çemberi o kadar geniş tutmuştur ki, tanısın, tanımasın herkese evinin kapısını açmış, görülmemiş bir özveride bulunarak varlık ve tahammül sınırlarını zorlamıştır. Hala da bu yapısını büyük oranda korumakta, hala dünden bugüne uzanıp gelen ince, duygulu, yardımsever yapısını muhafaza etmektedir.
Kökü tarihin derinliklerine kadar inen, Türk misafirperverliğinin en güzel örnekleri hala Anadolu’da yaşamakta ve yaşatılmaktadır. Bir arada bulunmanın büyük bir erdem sayıldığı memleketimizde, eskiye oranla misafirlik değişik bir boyut kazanmıştır. Eskiden, karda kışta yol iz kapanır ve bu mevsimde yola çıkanlar mecburen bazı zorluklara boyun eğmek zorunda kalırken, bu zorlukları önlemenin yolu Türk misafirperverliği ile belli oranlarda bir çözüme kavuşturulmaya çalışılmıştır. Günümüze gelindiğinde ise bunun boyutu daha da bir değişiklik göstermektedir. Eski şartlar tamamen ortadan kalktığı için şimdi misafir ağırlamanın şartları da bu değişikliğe ayak uydurmuştur.
Mesela çok iyi bildiğim Bozkır köyünde eskiye dönük misafirlik müessesesine bakıldığında, köy odasının yanında şahıs odalarının da öteden beri var olduğunu biliyoruz. Bu yapı sadece Bozkır Köyü’ne has da değildir. Çevre köylerde, hatta Çankırı’nın genelinde de aynı özelliği görmek mümkündür. Yani, açıkçası, her hangi bir köyde birden çok misafir odasının bulunmasından tutunuz da bunu üçe dörde katlayacak sayıda olan şahıs odalarına kadar uzanan, aynı görevleri üstlenen bu müesseseyi görürsünüz.
Misafir ağırlamanın yol ve yöntemi, eski geleneğinin üzerine kurulmuş bir yapı olarak varlığını sürdürür. Anadolu insanının birlik ve beraberliğe verdiği önemin yanında, insana verdiği değeri, dayanışmanın örneklerini de burada rahatlıkla görmek mümkündür.
Köye gelen misafir, köyün durumunu sorar ve tanısın tanımasın köyden herhangi bir şahsi muhatap alarak onunla direk olarak görüşürse, o insan mutlaka evinin bir odasını o misafire ayırır. Yani evinin fazladan mutlaka misafire ayrılan bir odası mutlaka vardır. Eğer yoksa, o zaman yine de ortada bırakmaz, mutlaka önüne düşer ve ona yardımcı olmanın bir yolunu bulur. Bunun başında köy odası ilk akla gelen çözümdür. Bu da olmazsa, köyde belli kişilerin sırf misafirlere ayrılan özel odasından birine yerleştirmenin bir yolunu bulur.
Yukarıda da bahsettiğimiz gibi, eskiden köy odaları bu işi yaparken, günümüzde köy odalarının fonksiyonları değişmiş, düğün ve bayram gibi özel günlerde daha aktif bir duruma gelmiştir. Bunun dışında köylünün genelde kullandığı sohbet odaları şeklini almıştır. Köye gelen misafirler ise daha çok kişilerin kendi evlerinde ağırlanmaya başlanmıştır.
Eskiden yolculuk esnasında mutlaka duraklanması gereken yerler olduğu için genelde köy odaları bu hizmeti verirken, günümüzde bu mecburiyet kalkmış, ulaşımın verdiği rahatlık eski şartları tamamen ortadan kaldırmış, günümüzde ise birebir misafirlikler ve kendi evinin bir odasını açarak evinde misafir ağırlama hala devam etmemenin yanında, daha da öne çıkmıştır. Yalnız Çankırı’da gezdiğim pek çok yerlerde, bilhassa dağ köylerinde köy odalarının fonksiyonları eskisi gibi devam ettirilmektedir. Eski aktifliğini koruyan bu odalarda hala misafir ağırlanmakta, yiyecek, içecek ve yatak gibi ihtiyaçlarını hala bu odalar karşılamaktadır.
Yine gezip gördüğümüz köylerde dikkatimizi çeken bir durum da, köyün ve köylünün ekonomik şartları ile doğru orantılı olarak bu kurum işlemektedir. Ev durumu misafiri karşılamaya yeterli olanlar mutlaka misafirleri evlerinde ağırlarken, yeterli olmayanlar, köy odasını veya köylerde köy odasının işlevini tamamlayan şahıs odalarını da tercih etmektedir.
Türk misafirperverliğinde “Tanrı misafiri” imajı çok yaygın ve bir o kadar da öne çıkmıştır. “Tanrı misafiri” denince akan sular durur. Hatta öyle bir anlayış geliştirmişlerdir ki, misafir uğrayan eve “Hızır” uğramış gibi mutluluk veren, insana saadet aşılayan bir anlayış hakim olmuştur. Onun için de günün hangi saatinde olursa olsun, hane kapısı misafire ardına kadar açıktır. Her evde mutlaka bir misafir odası vardır ve bu durum kendiliğinden müesseseleşmiştir. Evin misafire ayrılan odasının bir adı da vardır. Çok açık ve nettir. O odanın adı “Misafir Odası”dır. Bu oda, ev sahibinin daha evi yaptırmak için aldığı kararla birlikte aklına ilk gelen fikirlerden birisi durumunda gelişir. Bir ev yapılacaktır ve odalardan birisi, hatta en güzeli de “misafir odası” olacaktır. Bu böyle görülmüş, böyle bilinmiş, böyle devam etmektedir.
Ev sahibinin ekonomik durumu ne olursa olsun, gelen misafire mutlaka yemek sunulur. Hatta şimdi yapılıyor mu bilmiyorum ama eski ve köklü Türk geleneklerinden olduğunu bildiğimiz bir gelenek de, misafire mutlaka, en azından bir tavuk kesmekle başlar. Bu bir hayvan da olabilir. Misafiri böyle ağırlamak adettendir. Yemeklerin en seçkini ve en güzeli gelen misafire sunulur. Kendi yiyemediğini misafire sunar, kendi içmediğini misafirine ikram eder, onunun her yönden rahatını sağlar. Onu baş tacı yapar. Kişiliğine gereken saygı ve hürmeti gösterir. Yatma zamanı gelince, mutlaka “duru”da bulunan ve hiç kullanılmayan temiz bir takım yatağı bulunur. Bu yatak kesinlikle misafire açılır.
Köy odasına misafir geldi mi, köyde bulunanlardan bazıları bunu duyar duymaz evi telaşa verir, güzel yemekler yapılarak, elinde yemek tenceresi, koltuğunun altında ekmek sofrası tutar köy odasının yolunu. Kendisi gitmese de yollar bir şekilde. Misafire sunulmasını bir şekilde gerçekleştirir. Kendi de giderse, “hoş geldiniz”le başlayan sohbet, yemekte devam eder ve yemek sonrasında bir güzel demlenir, koyulaşır. Samimi davranışlar, misafire yabancılığını hissettirmez. Sanki kırk yıllık dostmuş gibi bazan nice kırk yıllık dostluklara zemin hazırlar ve yeni dostlukların kurulmasını sağlar.
Sofra kurulduğu anda ilk önce misafir oturtulur. Israrlar hep karnını iyi doyurması üzerinedir. O kalkmadan kalkılmaz sofradan. Utanıp da karnı doymadan erken kalkmasın sofradan diye.
Gelen misafir mutlaka başköşeye buyur edilir. O anda eve gelen misafirin yeri ve mevkisi bütün mevkilerin üzerindedir. Çoğunlukla minderle de yetinilmez, mutlaka bir yatak serilir altına. Yastıklar dizilir etrafına, rahatını sağlamak ve rahat oturması için. Soba en ateşli gününü yaşatır o gün.
Misafir mutlaka davetli mi olmalıdır?
Çankırı’da buna hiç bakılmaz. Misafir “gelip kapıya dayanınca” evde biraz telaş olur o kadar. Sağı solu toplamak için koşturur gelinler kızlar. Hiç bekletilmeden içeri alınır. Hiç geri çevrildiği duyulmamıştır. Hem misafir gelirken “kısmetiyle gelir.” “Getirdiği kısmetin birini yer, altısını ev sahibine bırakır.” Yani “misafir geldiği eve bolluk ve bereket getirir.” Ounun için misafir gelen eve “Hızır uğramış” gözüyle bakılır.
Çankırı’da, bilhassa ramazan günlerinde, akşam iftar yakın vakte kadar misafir gelmesi beklentisi vardır. Hele akşamın darında gelen misafir daha da bir değerlidir. İftar vakti olsa bile, çoğu evlerin kapısı açık bekletilir. Eski Çankırı evlerinde avlu kapısı ardına kadar açık bırakılırmış. Gelen misafir anlasın, açık bulduğu bu kapıdan hiç çekinmeden gelsin diye. Hem de o günkü sofrada hangi yemekler var diye bakılmadan. Çünkü “misafir kısmeti / rızkı ile gelir.” “Misafir umduğunu değil, bulduğunu yer.” Buna inanılır, buna iman edilir.
Çankırı köylerinde misafir ağırlama nasıl bir durum gösteriyor? 1970’li yıllara gidildiğinde, Çankırı köylerinde, köye gelen misafirlere ilgili durum ve davranışlarla ilgili olarak tespitler şöyle:
Ahlat Köyü: Köy halkı genelde konuklarına hürmet eder. Her zaman misafir severliklerini görmek mümkündür.
Akçavakıf Köyü: Köy çok misafirperverdir. Gelen misafire gerekli ilgi ve alaka gösterilir, iyi bakarlar.
Akören Köyü: Köye bir misafir geldiği zaman, köyde bir tanıdığı varsa oraya misafir olur. Ev sahibi de bu misafiri kabul eder. Eğer gelen misafirin köyde bir tanıdığı veya dostu olan kimseler yoksa, o zaman misafir köy odalarında ağırlanır; yedirilir ve yatırılır. Gerekli ilgi gösterilir.
Akyazı Köyü: Köye gelen konuklara hizmet sunmak için, onlara mahsus bir oda döşenmiş ve her zaman hizmete hazır vaziyette bekletilmektedir. Köye gelen konuklar burada ağırlanırlar. Dinlenmeler veya yiyip, içmeleri burada olur. Burada misafir olduğu zaman, köyün hanelerinden sıra ile sofra hazırlanır. Konuğu çok sever ve onu gerektiği gibi ağırlamaktan geri kalmazlar.
Alaçat Köyü: Köyün iki tane konuk odası vardır. Bütün konuklar burada misafir edilirler. Yiyecek ve yatakları köy halkı tarafından karşılanır. Misafirlere karşı gerekli saygıyı gösterir ve çok iyi davranırlar.
Alapınar (Merzi) Köyü: Köye gelen bir yabancı, ilk önce köy odasında ağırlanır. Yatacak ve yiyecek ihtiyaçları karşılanır. Misafir, yalnız bırakılmaz.
Şahsi misafir gelirse, çok titiz davranılır ve her türlü bakımı için itina gösterilir. Kimse aç, açık bırakılmaz.
Köyün en dikkate değer özelliklerinin başında yardımseverlik ve misafirperverlik, düşkünlere yardım, birlik ve beraberlik içinde yaşama isteğinin geldiği görülmektedir.
Alıca Köyü: Köy halkının en övünülebilecek yönü konuklara karşı tutumu ve konukseverliğidir. Köye gelen konuğa çok iyi davranırlar. Herkes hoş geldin der ve hal hatır sorar. Gelen her konuğa köy ve şahıs odaları açıktır. Bu odalar yiyecek, içecek ve yatacak ihtiyaçlarını karşılar. Sadece köy odaları da değil, aynı zamanda şahıslar da evlerine konuk alırlar. Köyde hiç kimse konuktan şikâyetçi olmaz. Köy odasına gelen misafirleri akşamları yalınız bırakmazlar. Evlerinden odaya gelerek misafirle sohbet etmeyi hiç ihmal etmezler.
Altınlı (Geveren, Reşadiye) Köyü: Köyde misafir odası yoktur. Köye gelen misafirleri evlerinde konuk ederler ve gerekli ilgiyi gösterirler.
Aşağıpelitözü Köyü: Köye gelen genel misafirler köy odasında ağırlanır. Tanıdıkları misafirler olursa, onları hiç köy odasına uğratmazlar bile. O misafiri hemen evlerine alırlar. Yedirir, içirir, yatırırlar. Gerekli hürmeti gösterirler. Köy genelde misafirperverdir.
Aşağıöz: Aşağıözlüler konukseverdirler. Gelen misafire aşırı itina gösterirler.
Ayseki Köyü: Köy halkı çok konukseverdirler. Kısa bir aralık zarfında da uğrayan olsa, ona yedirip, içirmeden köyden bırakmazlar.
Ayvalar Köyü: Köyün konukseverliği, Anadolu’nun ve Türk milletinin misafirperverlik özelliklerini aynen gösterir. köye gelen kim olursa olsun onu memnun etmek için canla, başla ağırlamaya çalışırlar.
Balıbıdık Köyü: Balıbıdık Köyü’nde konuklar köy odasında veya hanelerde (ev) misafir edilir. Köy odasına gelen misafirlerle, köylüler, haneye gelen misafirlerle ise hane sahipleri ilgilenmektedir. Balıbıdık’ta hanelere gelen misafirlere daha bir itinalı davranıldığı söylenmektedir.
Başeğmez (Anuza) Köyü: Köy halkı misafirperverdir. Köye ait konuklar köy odasında, köy halkı tarafından ağırlanır.
Bayanpınar Köyü: Halkı konuklara karşı seçicidirler. Tanımadıkları kimselere pek rağbet etmezler. Fakat misafir aldıkları kimselere karşı da çok aşırı iyi davranırlar. Ev sahibinin durumuna göre tavuk, kuzu veya koyun keser, o misafiri en güzel şekilde ağırlarlar.
Belibedir: Halkın misafirlere karşı tutumu çok iyidir.
Bozkır Köyü: Köyde bir köy odası ve bu işlevi üslenen bir de şahıs odaları vardır. Aslında Bozkır Köyü’nde her evin bir de misafir odası vardır. Köye gelen misafirler daha çok evlerde misafir edilir. Zaman zaman köy odasında kalanlar da olur. Şahıs odaları zaman zaman sayısı değişse de süreklilik gösteren odalar da vardır. Bunlardan Cödünün Odası, Kıptı Kazımın Odası, Dadığın Odası, Uyuz Alinin Odası gibi odalar mevcuttur. Zaman göre göre bu odalar çoğu zaman köy odasına iş düşürmezler.
Buğay Köyü: Yapraklının Köyü olan Buğay Köyü’nde halkın konuklara karşı tutumu ve konukseverliği çok iyidir. Elinden gelen her türlü yardımı yapmaya çalışırlar. Gelen misafirleri kesinlikle hoşnut etmek isterler.
Buluca Köyü: Misafirler, köylüler tarafından daima sevilir ve sayılırlar. Bu amaç için köy konağı yaptırmışlardır. Yapraklı yolu üzerinde yer alan köye gelen yada yollarda kalan yolculara daima kapılarını açmaktadırlar. Gelen misafirlerin yemek ve yatacak ihtiyaçlarını temin ederler.
Bostanlı Köyü: Köy misafirperverlik bakımından çok iyidir. Köye gelen misafiri hoş karşılarlar.
Çatalelma Köyü: Çankırı’nın her köyü gibi konukseverliği vardır ve hatta civar köylerden daha da ileridir.
Çakıllar Köyü: Çakıllar Köyü halkı misafire karşı son derece titiz ve samimi davranır. Misafir kim olursa olsun hemen köy odasına yerleştirilir. Yemek zamanı gözetilmeden sofralar kurulur ve çaylar ikram edilir. Bütün imkanlarını seferber ederek misafiri memnun etmeye çalışırlar. Misafir istediği kadar kalabilir. Misafire karışı hiç bir zaman acizlik gösterilmez.
Çevrecik Köyü: Köyde bir köy odası vardır ve bu aynı zamanda misafirlere de hizmet vermektedir. Çevrecik Köyü’nde evlere de misafir alınmaktadır.
Çiçek Köyü: Halk son derece titiz ve misafirperverdir. Misafiri elinden geldiğince ağırlamaya çalışırlar. Köye gelen misafir kim olursa olsun köy odasında ağırlanır. Öğün vakitleri olunca, bütün köylü evinden yemek çıkarır. Yemekler yendikten sonra sıra çay ikramına gelir. Bütün misafirleri memnun etmeye çalışırlar. Misafirler kaç gün durursa dursun acizlik nedir bilmezler. Sürekli olarak misafirlerini en iyi şekilde ağırlamaya gayret gösterirler.
Çivi Köyü: Konukseverlik, bazı insanlara göre değişir. Fakat köy halkı umumiyetle konukseverdir. Her misafire elinden geldiği kadarıyla hürmet gösterilir.
Danabaş Köyü: Halkın kadınlı erkekli konukseverliği çok çok iyidir. Gelen misafirlere çok hürmet ederler. Köye gelen yabancı hemen misafir alınır. Bilhassa ramazan aylarında bir misafir gelse de sofraya buyur etsek diye candan istek duyarlar. Misafire ellerinden gelen hürmeti yaparlar.Bu köyün insanlarının en iyi yönleri konukseverliğidir. Yabancı kimselere çok iyi davranırlar.
Davutlar Köyü: Davutlar köyü misafirperverdir. Konuk severliğini her zaman gösterirler.
Dede Köyü: Köylülerin söylediklerine göre misafire eskiden daha iyi davranılıyormuş. Şimdi pek iyi sayılmaz denilmektedir. Konuklara bir iki ev haricinde olanlar pek ilgi göstermezler. Ancak tanıdıkları olursa o zaman durum değişir.
Değim Köyü: Köy halkı gelen konukları iyi karşılar. Gerekli hürmeti gösterirler.
Doğanbey Köyü: Köyün misafirlere karşı hürmeti çok büyüktür. Köye gelen her misafire yaşlı genç hürmet eder. Her zaman misafiri iyi ağırlamak çabasındadırlar.
Doğantepe (Kavra) Köyü: Köy halkının konuklara karşı davranışı çok iyi ve güler yüzlüdür. Konukseverliği ile hürmetleri iyidir.
Dutağaç Köyü: Köyün iki tane odası vardır. Bunlardan birisi köy odası diğeri ise şahıs odasıdır. Köy odaları kış günlerin çok faaldir. Dutağaç Köyü’nden, Yusuf Kuleli’den misafirlikle ilgili aldığımız bilgiler şöyledir.
Misafir geldiğinde daha çok köyün ileri gelenleri ve yaşlıları gelen misafiri karşılayarak hoşbeşten sonra, köy odasına buyur ederler. O anda odada bulunanlardan müsait olanlara misafir için yemek hazırlanması için haber verilir. O evler gerdekli hazırlıkları tamamlayınca yemekleri köy odasına getirirler. Misafir yalnız bırakılmaz, odada bulunan yaşlılar yemekte misafire eşlik ederler.
Zaten bu köyde çevrede olmayan bir gelenek vardır ki, öğle yemeklerinde köyün ileri gelenleri ve yaşlıları odaya gelerek, yemekleri buraya getirtir ve köylü genelde öğle yemeğini odada yerler.
Yemekten sonra sohbetler başlar ve gelen misafirin meramı anlaşılmaya çalışılır. Misafirin durumuna ve isteğine göre ona yardımcı olunur. Örneğin köye gelen misafir yardım ve cer amaçlı geldiyse köy gençlerinden yanına adam verilerek bütün köyün evleri gezdirilir ve herkes durumuna göre yardımda bulunurlar.
Köye çerçi veya satıcılar gelirse o zaman pek ilgilenilmez ve bu durumda ihtiyacı olan kimseler alabilecekleri şeyleri pazarlıkla alabilirse alır, alamazsa başkada pek ilgi gösterilmez.
Köye gelen misafir eğer tanıdığı şahıslara gelmiş ise, çok sıcak bir ilgi ile karşılanır. Yemekler yenir. Akşam olunca köy odasına götürülerek, odada sohbetlere katılırlar. Vakit ilerledikten sonra da misafir köy odasında bırakılmaz ve yine eve getirilir ve evde misafir edilir. Misafire gideceği gün sorulmaz ve misafir kalabildiği kadar kalır.
Germece Köyü: Köyde misafiri ve misafir karşılama oturmuş bir gelenek halinde sürüp gelmiştir. Köye gelen bir misafiri Köyden 7’den ‘0’e kadar herkes ‘hoş geldiniz” der ve onunla tokalaşır. Hal hatır sormadan yanından ayrılmazlar.
1970 – 1971 yılında köyde görev yapan Öğretmen Mehmet Sakiner, “Köye gelen misafirlere güveç, bamya yemeği, pilav, tatlı, bal, kuzu kızartması ve sebze yemeklerinden ikramda bulunurlar.” diyor.
Gürmeç Köyü: Köy halkı çok konukseverdirler. Köye gelen konukları ağırlamak amacıyla iki tane köy odası vardır.
Hacılar Köyü: Köylerin ulaşım durumları da misafirlik ve konuk durumunu etkilemektedir. Bugünkü yaşama şartlarına uygun olarak konuklar köyde kalmadan geri dönmektedirler.
Köyde iki oda konuklara açıktır. Bu odalar köye gelen misafirlere gereken ilgi ve alakayı göstermektedirler.
Köy halkının büyük bir kesimi tanıdığı, bildiği konuklara rağbet edip onları gereğince ağırlamaktadırlar. Diğer konuklar ise halen Elvan Aydın ile Behzat Şahin’in odalarında ağırlamaktadırlar.
Hıdırlık Köyü: Köy halkının misafire karşı çok büyük sevgisi ve saygısı vardır.
İçyenice Köyü: Köy halkı konukseverdir. Kendi yemez, içmez konuğuna yedirir ve içirir. Konuğunu en rahat yerde yatırmak ister. İçyenice köylüleri konuklarına çok önem verir ve büyük bir ilgi gösterirler.
İkiçam Köyü: Misafirperver ve konukseverdir.
İkizören: İkizören halkının yabancılara karşı tutum ve davranışları gayet iyidir. Misafiri “bir nimet” olarak değerlendirirler. “Misafir dokuz nasip getirir, birisini yer, sekizi kalır.” derler. Büyük ve güzel bir konuk odası vardır.
İnandık Köyü: Köy halkı misafirperverdir. Konuklara karşı çok iyi davranmakta ve onlara ellerinden geldiği kadar yardımcı olup ağırlamaya çalışırlar. Misafire saygı gösterirler.
İncik Köyü: Köy halkı misafirperdir.
Kaput Köyü: Kaput Köyü halkı çok konukseverdir. Misafirperverliğini yerinde gösterir.
Karacaözü Köyü: Karacaözü’nün misafirperverliğinin eskiden daha sıkı olduğu söylenmektedir. Bunu derken hala bu köyün misafirperverliği çevre köylere göre hala çok iyidir denilmektedir. Köye gelen misafirler odalarda ağırlanır. Misafirlerin günlük ihtiyaçlarını odaya yakın olan komşu evler karşılarlar. Ayrıca köydeki misafir odaları en çok kendilerinin kışın oturma ve sohbet yeri olarak kullanılmaktadır.
Karamürsel Köyü: Köy halkı misafirlere karşı tutumu iyidir. Misafiri iyi karşılarlar.
Karatekin Köyü: Her Türk gibi konukseverdirler. Ellerinden geldiği kadar misafirlerini ağırlamaya çalışırlar.
Karatepe (Şıhlar) Köyü: Köy halkı çok konukseverdir. Dışarıdan gelen konuklar, köy misafir odasında kalır. her türlü ihtiyaçların köy tarafından karşılanmaya çalışılır.
Kavak: Kavak Köyü halkı konuk severdir. Köyde ahbabı ve dostu olanlar evlerde misafir edilir. Köylüler tarafından tanınmayan misafirler ise köy misafirhaneleri vardır. Onu da buralarda ağırlayarak, yemek, yatak, yakacak gibi ihtiyaçlarını köy tarafından karşılarlar.
Kavlaklı Köyü: Köy halkı konuklara karşı muazzam bir şekilde saygılıdır. Gelen bir konuk, hemen köy odalarına götürülüp ağırlanmaktadır. Köylüler gelen bir yabancıya hemen yakınlık gösterirler. Bilhassa devlet adamlarına ve tahsilli kişilere saygıları daha bir fazladır.
Kaymaz: Konuklar köy odalarında elden geldiğince ağırlanır. Gelen konuğa ikram ve iltifat edilir. Halk konukseverdir.
Kayıçivi Köyü: Köy halkı çok konukseverdirler.
Kesecik Köyü: Köye gelen misafirleri köy odasının üzerinde bulunan misafir odasında ağırlarlar. Buraya kabul edilen misafirlerin yemekleri ise köy muhtarı ve azaların evlerinden getirilir. Köyün geneli misafirin üzerine düşer ve gereken saygı ve sevgiyi gösterirler.
Kirliakça Köyü: Köylü misafirperverdir. Gelen konuklara karşı tutumları çok iyidir. Köyde herkesin yahut köyün umumiyetinin misafir odası vardır. Gelen misafiri çok iyi ağırlarlar.
Kullar Köyü: Türklerin geleneksel adetlerinden olan konukseverlik onur yükselticidir. Misafirlere karşı böyle düşünür, böyle davranılır. Kişiye gelen misafirler evde, ağırlanır. Kimsesiz olan misafirler ise köy odasında ağırlanır. Oda sahibi ve yakınları yemek ve yatak ihtiyaçlarını karşılarlar.
Müsellim Köyü: Köylü misafire karşı elinden gelen iyiliği yapmaya çalışır. Misafirler köy odalarında ağırlanır. Eğer yemek zamanı ise hemen her evden gelen yemekler köy odasında birlikte yenir. Yemekten sonra çaylar içilir ve muhabbet faslı başlar. yatma zamanı gelince eğer misafirlerin sayısı çok ve kalabalık ise herkes birer ikişer kişi almak suretiyle taksimat yapılır. Köylü misafiri elinden geldiği kadar memnun etmeye çalışır.
Ovacık Köyü: Köye gelen herhangi bir yabancının yanına önce kimse yaklaşmaz. Bunu ayıp sayarlar. Bunun yanında köye gelen misafirin etrafını çocuklar sarar. Yani köye bir yabancı geldi mi, o yabancıyı çocuklar karşılar. Gelenin kim olduğunu, köye neden geldiğini önce bunlar öğrenirler. bu durum tespitinden sonra misafiri evlere davet ederler. Davet işinde evin erkekleri rol oynar, ama genelde kadınlar davet ederler. Misafire karşı tutum ve davranışları çok iyidir. Gerekli saygı, sevgi ve hizmeti yaparlar.
Sarıkaya Köyü: Köy halkı konukseverdir.
Sofuoğlu Köyü: Köy çok misafirperverdir. Köyün odası vardır. Köye bir misafir geldiği zaman herkes o misafire “hoş gelin”e gelir. Yemek vakitlerinde her haneden odaya yemek getirilir. Misafirlerine en iyi şekilde bakmakla yükümlü oldukları düşüncesiyle hareket ederler. Köylüler misafirin yanında fazla konuşmazlar.
Subaşı Köyü: Subaşı Köyü’ne gelen misafirler odalarda elden geldiği kadar, misafirperverlik gösterilerek ağırlanır.
Tatlıpınar Köyü: Köy halkı misafire gereken özeni göstererek en iyi şekilde ağırlamaya çalışırlar. Köye gelen misafir kim olursa olsun ona hürmet gösterirler. Gerekli hassasiyeti göstererek onun rahat etmesi sağlarlar.
Taytak Köyü: Köy halkının misafirlere karşı tutumu iyidir. Hatta Türk düğünlerinde olduğunu bildiğimiz misafir ağırlama, bu köyde daha bir sıkı tutulmuş ve organize bir hal almıştır. Düğüne gelen misafirlerin ağırlanmasını düğün kahyası üslenmiştir. Eğer kahya misafirlere karşı bir hata yaparsa “yolunu çek” denilerek, köylerin o ünlü ters eşeği meydana çıkar. Kahya ters eşeğe bindirilir, eşeğin kuyruğu eline verilir. Köyün içinde ev ev dolaştırılır. Köyü dolaştırma işi bitince, köy çeşmesine götürülür ve bir güzel ıslatılır. Hem bunu kış ayının en soğuk günlerini yaşıyor olsalar da uygulamaktan vazgeçmezler.
Tepealagöz Köyü: Köy halkının konuklara karşı tutumu iyidir. Gereken hürmet ve ihtimamı gösterirler.
Yamaçbağ Köyü: Köye gelen misafirler köy odasında ağırlanır. Rahatını sağlamak içi her türlü kolaylık sağlanır.
Yaka Köy: Köy halkı konukseverdir ve gelen misafirlere karşı ilgi gösterirler.
Yenice Köyü: Halkın konuklara karşı tutumu normaldir.
Yoklaya Köyü: Köy halkı konukseverdir. Köye gelen yabancıyı köy odasında misafir ederler. Köye gelen misafirlere güler yüzle karşılar ve gereken ilgiyi de gösterirler.
Yukarıalagöz Köyü: Köyün misafirlere karşı tutum ve davranışları iyidir.
Yukarıöz Köyü: Halkın konuklara karşı tutumu sıcaktır. Gerekli ilgi gösterilir. Köye bir yabancı geldiğinde köy odasında ağırlanır. Her türlü ihtiyacı giderilmeye çalışılır. Halkı konukseverdir.
Yüklü Köyü: Konukseverlik Türk milletinin başta gelen meziyeti ve özelliğidir. Bu özellik Yüklü Köyü halkında hala devam ettirilmektedir. Misafir gelmesini beklerler. Öyle ki “misafiri olmadığı gün huzuru kaçan aile reislerine rastlanır.”
Zekeriya Köyü: Zekeriya Köyü konuksever bir köydür. Eskiden çok daha fazla misafirperver olduğu söylenmektedir. Köylülerin beyanatına göre köyde eskiden 10’un üzerinde misafir hane bulunmakta imiş