Seçmeli okuma, metnin kaymağını alma olarak da adlandırılır. Her metinde asıl söylenmek isteneni daha iyi açıklamak, örnekler vermek için fazladan söylenmiş birçok söz vardır. Konuyu kavrayan biri için bunların okunmasına hiç gerek yoktur. Çok hoşuma giden bir atasözümüz “Sözün tamamı ahmağa söylenir.” diyor. Akıllı, leb demeden leblebiyi anlar.
Seçmeli okuma, adından da anlaşılacağı üzere edebî eserlerde ancak özet çıkarma gibi amaçlarla kullanılabilir. Bir roman, bir öykü edebî haz almak amacıyla okunduğu için bu teknik düşünce eserlerinde kullanılır. Seçmeli okuma, hızlı okuma ile birlikte uygulandığında koca koca kitapların birkaç saatte devrilebilmesi mümkün hale gelir.
Konuyla ilgili yayınlarda değişik seçmeli okuma tekniklerinden söz edilmektedir. Bunlar arasında en başarılı bulduğum, pek çok aydının kendiliklerinden kullandıkları bir tekniğin metodik uygulamasından söz edeceğim.
Bir kitap, bir metin, okunmaya başlamadan önce, uzunluğuna uygun bir ön incelemeden geçirilmelidir. Yazarı, yayıncısı, kitap arka kapağı, içindekiler, ön söz bölümleri incelenmelidir. “Bunu okumalı mıyım? Beni hangi bölümleri ilgilendiriyor?” soruları cevaplandırılmalı, okunacak bölümler kabaca belirlenmelidir. Okuma sırasında ilgilenilen bölümlerde aşağıdaki teknikler kullanılmalı, okunmayan bölümlere kısa ve süratli biçimde göz atılıp geçilmelidir.
Kısa metinlerde başlığa ve konusuna göre metinde kullanılabilecek anahtar sözcükler belirlenmeli, okuma sırasında yeni belirlenen anahtar sözcükler bunlara eklenmelidir. Yazar asıl anlatmak istediklerini bu anahtar sözcükleri kullanarak anlatır.
Kısa metinlerde giriş ve sonuç bölümleri çok önemlidir, metnin ana düşüncesini verirler. Bir metnin sadece giriş ve sonuç bölümlerini okuyarak en az %50 oranında, bazen daha fazla anlamak mümkündür. Her paragrafın ilk ve son cümlesi çok önemlidir. Paragraftaki ana düşünceyi verirler.
Birkaç sayfalık bir metnin ilk paragrafını okurken anahtar sözcükleri belirleyen, sonraki paragrafların sadece ilk ve son cümlelerini okuyan, okumadığı bölümleri süratle geçerken anahtar sözcüklere dikkat edip geçtikleri cümleleri de okuyan, metnin son paragrafını okuyarak okumayı tamamlayan bir kişi, o metnin tamamını okuyandan daha iyi anlar.
Son cümle çelişkili gibi görünmesin. Evet metni seçerek okuyan, diğer bölümlerini atlayan bir kişi, tamamını okuyandan daha iyi anlar. Çünkü her metinde fazladan söylenmiş, gereksiz bir yığın söz vardır ve bunlar yük oluşturur. Başlarda söylediğimiz atasözünü hatırlayalım:
“SÖZÜN TAMAMI AHMAĞA SÖYLENİR.”