SİSTEMİ OYUNCAK ETMEK
Hiçbir sistem, sürekli kurcalanmaya dayanamaz, sonunda iflas eder. Yoğurt bile mayalandıktan sonra durmadan açılırsa tutmaz. Mayanın tutması için sabırla beklemek gerekir. Hanımefendiler bilir, fırına konan kek kurcalanırsa kabarmışken söner, yenmez hale gelir.
Üstüne sıkışık biçimde pek çok şey konmuş bir masada bir şeyi ittirirseniz masadaki her şey etkilenir. Neyin, ne yönde, ne kadar etkileneceği önceden iyice hesap edilip çıkabilecek olumsuzluklar için önlem alınmazsa kaş yapayım derken göz çıkarma tehlikesi vardır. O durumda bile uygulama sonuçlanmadan ne olacağı tam kestirilemez.
1980’lerden bu yana eğitim öğretimle o kadar çok oynandı ki içinde olanlar bile şaşkına döndü. Okullara ve yüksek öğretime giriş sınav sistemiyle müfredatla çok ve sık aralıklarla oynandı. Kimse ne olduğunu anlayamaz hale geldi. Veliler de öğrenciler de öğretmenler de her yıl ortaya çıkan değişiklikleri izlemede zorluklar yaşadılar. Birer ikişer yaş farkı olan dört kardeşten hiçbiri ablasının, ağabeyinin tek bir ders kitabını bile kullanamadı, her yıl kitaplar değişti.
Örneğin “seçmeli ders” sistemi getirdiler, ne okul müdürü ne öğretmen ne veli anlayamadı. Kısa süre sonra değiştirdiler. Bir bakan gelir 6. ve 7. sınıflara da sınav koyar, kısa süre sonra bakan değişir, gelen bakan o sınavları kaldırır. Birinden birinin yaptığı yanlıştır. Ülkenin geleceği kuşakları yetiştiren sistemi yaz boz tahtasına çevirmenin hesabı kimseye sorulmaz. Kimse koyana “Niye koydun?”, kaldırana “Niye kaldırdın?” demez.
En sık bakanı değişen bakanlık MEB’dir. Gelen bakan, hemen sistemi dürtüklemeye başlar. Son yirmi yılı hatırlamaya çalışın. On bir bakan geldi geçti. Her biri “sistemi kökten değiştirme” iddiasıyla işe başladı. Ortalık tozdan dumandan geçilmez oldu. Öncekinin yaptığını sonra gelen bozdu. Gelişmiş ülkelere bakın, hangisinde eğitimle bu kadar sık oynanmıştır?
Eğitim öğretim konusunda Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yoktur. Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı PISA, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) tarafından üçer yıllık dönemler hâlinde, 15 yaş grubundaki öğrencilerin kazanmış oldukları bilgi ve becerileri değerlendiren bir araştırmadır. Bu amaçla sınavlar yapılmakta, ülkeler eğitim öğretimdeki başarılarına göre sıralanmaktadır. Dünyada eğitim öğretimi en ileri birkaç ülkeyi örnek almak yeter. Yine de kendiniz olabilir, örnek aldığınız sistemi ülke koşullarına uyarlayabilirsiniz.
Yarı kel adam tıraş olmuş. Tıraş sonrası berberden saçını sağa yatırmasını istemiş. Biçim iyi olmadığı gibi saçın birazı dökülmüş. Sola yatırmayı denemiş berber, saçın birazı, geriye yatırmaya çalışırken birazı daha dökülmüş. Adam sonunda “Bırak karışık kalsın.” demiş. Bence eğitimi de bırakalım karışık kalsın. Yoksa elimizde kalacak (!)
Ahmet Salih Erdoğan ERÜZ
E. Öğ. Alb. / Edebiyatçı / Stratejist