
SÖZCÜKLERİN DUYGUSAL ANLAMI
Sözcüklerin, sözlüklerde yazılı anlamları dışında bir de çağrıştırdıkları duygusal anlamları vardır. Örnek olarak “anne” sözcüğü, “çocuğu olan kadın” anlamındadır; ancak duyan herkese önce kendi anacığını, çocukluğunun mutlu günlerini anımsatır; anne sevgisi yüreklere dolar. “İstiklal” sözcüğü “bağımsızlık” anlamındadır; ama duyan her cumhuriyet âşığı vatan severin zihninde 1919’dan 1922’ye kadar adım adım bütün Millî Mücadele canlanır. Ben bu yüzden, bütün benim kuşağımdakiler gibi “Kurtuluş Savaşı” yerine “İstiklal Harbi” demeyi daha çok severim.
Parantez içinde dilde arılaşmayı benimsemekle birlikte hatırası, güçlü duygusal anlamı olan sözcüklerin dilden atılmasını bu yüzden doğru bulmam. “Sebep” anlamı ifade eden birden fazla sözcüğümüz var. her birinin kullanım yeri farklı, kimini olumlu, kimini olumsuz durumları anlatmada kullanırız. “Kaza senin yüzünden oldu. Bu pahalılığın sebebi ne? Bayram münasebetiyle bayrak astım. Gecikmem sizi tanımama vesile oldu. Tatil dolayısıyla okul kapalı.” Şimdi hepsinin yerine “neden” sözcüğünü kullanıyoruz. Anlam ayrıntılarını yitirmek dil için iyi değil.
“Şans, risk” sözcükleri, yakın anlamlı görünseler de duygusal anlamları dolayısıyla birbiri yerine kullanılamaz. “Kaza olma şansı var. Sınavı kazanma riski çok yüksek.” diyemeyiz. “Şans” arzulanan, “risk” istenmeyen kaçınılan durumları anlatmada kullanılır. “Sağlamak” sözcüğü iyi, olumlu durumları aktarmada kullanılır. “İlaçlarını almaması hastalığının artmasını sağladı.” denemez.
“Önder” sözcüğü; hem kullanım hem duygusal anlamıyla beğenilen, takdir edilen, övülen, gönüllü olarak ardından gidilen, kitleleri zaferlere taşıyan, yol gösteren, yüce değerlere sahip örnek kişiler için kullanılır. Bir biçimde yükselerek bir kurumun, topluluğun başına geçen herkes önder değildir. Tarih boyunca devletlerinin, ordularının başına geçmiş pek az kişi önder unvanını kazanabilmiştir.
Emperyalizmin maşası olarak yabancı istihbarat örgütlerince kurdurulmuş kanlı bir terör örgütünün tepesindekilere ÖNDER demek, densizliktir. Ne Türkçesiyle ne başka dillerdeki karşılıklarıyla tarih boyunca hiçbir terörist için kullanılmamıştır; ne maksatla olursa olsun asla kullanılamaz.
Maalesef, Bahçeli tarafından bebek katili terörist başı için kullanılmıştır. Son gelişmeler, “Terörsüz Türkiye” denerek başlatılan yeni açılım bunun bir dil sürçmesi değil, bilinçli kullanım olduğu izlenimi uyandırıyor. Bundan cesaret alanlar hemen ortaya çıkmış; Metiner, televizyonda bebek katilini Atatürk’le kıyaslamak cüretinde bulunmuştur.
Sözcüklerin duygusal anlamlarını, kullanım yerlerini dikkate almadan yapılan kullanımlar yanlış anlamalara yol açar. Böyle hatalı kullanımlar en olumlu bakışla “kel birine sırma saçlı” demek gibi alay etmek amacıyla kullanılmış olabilir. Ya da anlamı saptırarak bir yerlere mesaj verme amacıyla kullanılmıştır. En utandırıcı ihtimal, kişi dilini iyi bilmiyordur; kültürü, eğitimi zayıftır.
14.03.2025
Ahmet Salih Erdoğan ERÜZ
E. Öğ. Alb. / Edebiyatçı / Stratejist
