TAASSUP, CEHALET ve HIRS TEMELİNDE GELİŞEN SİYASET ANLAYIŞI
Sözlerine bakarsan adı Muhafazakâr veya Milliyetçi.
Fiiliyatta ise bencillikten ve ben ne dersem o ölçüsüzlüğünden başka kanun tanımıyor.
Şahsî hırs ve arzularının girdabında ölçüsüzce davranıyor.
Menfaat için dün dediklerini, yaptıklarını inkâr edebiliyor. Kavramları alt üst edebiliyor.
Tövbe etmeden, yanlışlarını ve günahlarını itiraf etmeden, hatasız ve kusursuzmuş gibi davranabiliyor.
Toplumsal menfaatler umurunda değil.
Duruma göre renk değiştirebiliyor. Dün ak dediğine, bugün rahatlıkla kara diyebiliyor.
Haksızlığı, adaletsizliği, hırsızlığı, yandaş kayırmacılığını, ruhsuzluğu, israfı, ahlâksızlığı, bencilliği, dışa bağımlılığı üretmeden tüketmeyi, oligarşiyi vesayeti ortadan kaldıracaktık güya.
İmtiyazların sayısını artırdık. İsraf şimdi diz boyu. Hakkaniyet mumla aranır halde.
Vesayeti kendi kontrolüne aldı, her sahada.
Kendi burjuvazisini, kendi oligarşisini, kendi vesayet sistemini kurdu.
İhtirasları körükledi, cemiyeti biz ve onlar şeklinde böldü, tam ortadan. Kamusal alanda, sosyal hayatta o çok söz ettiği İslam’a dair en küçük bir ahlâk ilkesi yerleştirmedi.
Fedakârlık anlayışını bitirdi, her şey bizim olsun çizgisinde birleştirdi taraftarlarını.
Menfaat birliği haline dönüştürdü, siyaset alanını.
İslam’ın hakkaniyet, adalet, sevgi, saygı, anlayış, istişare, hukuk, doğruluk gibi ilkelerini alt üst etti.
Tehditle, hakaretle, yaftalama ile, gövde gösterisiyle, iftira atarak, ucuz ve basit hamaset nutuklarıyla, paranın sermayenin, bürokrasinin gücü ile yol almaya çalışıyor şimdi.
İslam’ın sosyal muhtevasını bilmeyenler yaşadıkları ve kendilerine yaşatılan / söylenen her şeyi İslamî zannettiler.
Duyguları ve inançları istismar ederken yoğun propagandayla kör etti cılız ve fersiz gözleri.
Rakamlarla oynadı. İstatistikleri ters yüz etti. Bunları yaparken İslam dedi, bazen Kur’an okudu, kimi zaman ortaya bir polemik konusu attı, oyaladı saf ve unutkan insanları.
En derin düşünceleri ve en hayatî konuyu basit kelimelerle değersizleştirmesini becerdi ne yazık ki..
Allah’ı bir , Peygamber’i bir, kitabı bir, kıblesi bir, dili bir, vatanı bir, bayrağı bir, tarihi bir olan toplumu sırf siyaset uğruna birbirine uzak insanlardan oluşan ruhsuz yığına dönüştürdü.
Şimdi herkes siyah beyaz gözlükle bakıyor etrafına. Biz ve onlar şeklinde sadece politik tercih esasına göre görüyor çevresini. Değerlerimiz, ortak paydalarımız, mill140 şuurumuz, birlikte gelecek kurmak arzumuz iğdiş edildi sanki.
Ve bütün bunlar hepsi muhafazakâr sağ adı verilen yarı cahil politikacılarımızın eseri olarak geçti tarihe.
22.03.2025
Harun MARAL
Ahde Vefa Turan Birliği Derneği Bşk.
