
TARİHÎ ÇAĞRI, KİMİN PLÂNI?
Öcalan, terör örgütü liderliğinden barış elçiliği makamına, yükseltildiğine göre, Suriye’de devlet olmadı; ama , devlet gibi statü verilen PYD’ye elçi mi yapılacak acaba?
Ülkede dönerci, gazeteci, düşünür, siyasetçi, her statüden beyinler, kirli düzenin, skandallarına karşı çıkanlar, hukuksuz ve keyfilikle, mecburî dış sömürü etkilerinin, etkin sebepleri ile çok masumlar yok edilirken, uluslararası alanlarda ilan edilen terör örgütü lideri ve yandaşları aklanıyor, barış kahramanı oluyorsa, hangi sebebe dayanıyor, kimlere yarıyor ve yarayacak; düşünmek gerekir.
İçerde iktidarın devamını isteyenler mi, dışarda sömürü güçlerinin menfaati mi?Zaman gösterecek ve göstermeye başladı bile. İlginçtir, 11 kişilik Öcalan – Dem yetkililerinin verdikleri resim bunu anlatıyor. Bu iş, ne Türk’e, ne Kürt’e ne de ülkeye fayda sağlar. Sağlamaz…
Sorun yaratandan, sorun çözme de beklenmez. Çünkü temelinde insana, millete hizmet değildir. Etnik yapılarla, dinsel ve ideolojik bir anlayışla hangi sorun çözülecek. Hür siyasi irade olmadan; ekonomik çözüm, adalet, refah olmadan, dışa karşı bağımsız işler yapılamaz. Kirliliklerle, defolulukla, ülkede yasal ve ahlâklı sorumluluklar, yerine getirilemez. İlginç olanı mücadele ettikleri, milliyetçi görünümlü aktörlerle, bir plân uygulanıyorsa, çok düşünmek gerekir.
Bu sır değil ki. Plâna uyanlar, plânın taşeronları. Ülkenin barışı, refahı, yasal irade, huzur, adalet, güveni sağlama çabası değil. Mecburi sistemin, dışta ve içte sömürü devletlerinin tasarladıkları plânın, uyumlu ipotekli irade ile uygulamasını gerçekleştirmektir. Dışları cilalı, halka barış söylemleri, iç motorları arızalı, tamire muhtaç anlayışıdır, bu işler.
Atatürk ve Cumhuriyeti kuranlar, Batı’nın pençesinden, Doğu’nun penceresinden kurtuluşu sağlamayı düşünürken, bu kafalar, mecburiyetten dik duramazlar, eğilmek zorundalar. Gecekondu kafası ile çağdaş işler, yapılamaz. Aslında PKK uluslararası bir terör örgütü, mecburiyetten kendini fes ederek, Avrupa ve diğer ülkelerde, yeni kılıflarla meşruiyetlerini, faaliyetlerini, değişik alanlarda güçlendirmedir. Onlara farklı isimlerle statü kazandırma yollarıdır. Bu hareket onları güçlendirmedir. Yoksa insanların, açlığını, beşeri ilişkilerde insanlığa huzurunu sağlama hareketi değildir.
Bremen mızıkacılarının güzel söylemlerinin altında iyi niyetler değil, kirli çıkarlar, makamların devamı, rantlar, korkular yatıyor. Çünkü siyasi bağımsızlıkları yok olanlar, hür düşünemezler. Etkin güçlerin, Ortadoğu’da plânları; eş başkanları ve taşeronları ile işliyor, devam ediyor. Aydınların, düşünürlerin, insanlığı ve milletini sevenlerin akıl, bilim, hukuk, demokrasi ve ahlak rehberliğinde, ayrımsız, kötü niyetlilere karşı, meşru isyan ahlakı ile, el ele vererek uyanması gerekir. Çözüm namuslularla, namussuzların mücadelesidir. Tarafımız adaletin, namusluların yanında olmaktır.
Herkesin Ramazan’ını, topyekün uyanmamıza vesile olsun diyerek kutluyorum.
Dirilişle uyanmak, mücadelemize ruh versin.
28-02-2025
Kemal ALBAYRAK
20. ve 21. Dönem Milletvekili
