TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ
Bugün, Türkiye coğrafyasında var olan düşünce akımlarının tek alternatifi Kültür Milliyetçiliği‘dir. Buna bağlı olarak milliyetçi kadro iktidardır. Ancak bu, çok kolay ve zahmetsiz olarak elde edilecek bir sonuçta değildir. Örgütlü cehalete ve ruhunu kaybetmiş yığınlara, ayrıca maddenin güdümünde kendini inkâr etmiş yapılara karşı kolay bir başarı görünmüyor.
Bizim arzu ettiğimiz gibi bir sonuca evrilebilmemiz için zamanla bozulmayan, en küçük bir zor rüzgârında savrulmayan, kararlı bir aydın birlikteliği ile yola yeniden çıkmak gerekir diye düşünüyorum. Kısa süreli siyasi beklenti ve şahsî çıkar hesabı yapmadan etkili ve belirleyici güç kaynağı oluşturmak. Çünkü, örnek milliyetçi kimlik, somut olarak kendisini gösterdiği zaman yeterli güvenceyi telkin edecektir.
Önceliği parti taraftarlığı olmayan ve fakat siyaset alanından da tümüyle kopmamış milliyetçi mücadele insanı Türk Milliyetçiliği mefkuresini her zaman aktüel halde gündemde tutmalıdır.
Gerçek dava adamları, fikriyatını özümsemiş ve günlük hayatına uygulamış, kurumsallaşmış olanlardır.
Yani, iktidar olmalıyız, neden iktidar olamıyoruz naraları atıp kabahati toplumda aramak yerine, her Türk milliyetçisi bulunduğu muhitte ve kurumda çevresinde yaşayan insanların gönlünde kalbinde iktidar olmalıdır. Bunun için verilecek mesajlar, somut çalışmalar yapmak önem arz eder.
Hiçbir şey yapmadan salt particilik didişmeleri, milliyetçi mücadele boyutuna zenginlik katmaz, katmadı zaten.
Bu anlamda;
Uzun soluklu, her sosyal dilimde teşkilatlanmış, kurumsal yapıları olan, ülke gerçeklerini doğru okuyan, reaksiyoner olduğundan daha çok aksiyonu önceleyen bir yeni başlangıç geçmiş mücadeleye de anlam katacaktır.
Reaksiyoner tavırların büyülü etkisine kapılmadan yavaş yavaş emin adım ve kalıcı etkilerle aksiyon yolunda ilerleyerek canlı, iri ve diri bir yapının oluşmasına vesile olmak zor değil. Kendi kurumlarımızı ve önderlerimizi sorgulamak, hatta zaman zaman hesaplaşmak. Hem kendimizle hem de sistemle yüzlemek esasına dayalı naif metotlar olmalıdır.
Bu şekilde, neredeydik, nereye gidiyoruz soruları ile sapmaları önleyebiliriz. Ayrıca sorgulamak, yani hem kendimizi hem de sistemi sorgulamak bulanıklıkları siler. Sorgulamak, netlik oluşturur ve güven empoze eder. Fikren ve somut gerçekler üzerinden sosyal hayatta üretken olamamak milliyetçiliği yozlaştıran, yani slogana hapseden bir zehirdir.
Türk Milliyetçileri‘nin her konuda söyleyecek sözü ve fikri olmalıdır. Hamasetten uzak gerçekler üzerinden fikri gelişme olmazsa olmazdır, çünkü.
İnanmak, umut ederek yaşamak; büyük bir koruyucu enerjidir.
Milliyetçilere inanacakları ve umut besleyecekleri yolu, ancak Milliyetçi Aydın birlikteliği sunabilir.
Yani, egolardan sıyrılmış biz duygusunun boy gösterdiği önder Aydın lokomotifi…
İhtiyacımız olan budur. İşte, bu başlangıçla darmadağın olmuş on ayrı siyasi parti ile birbirinden uzaklaştırılmış milliyetçi tabanı bir baskı unsuru haline getirip yeniden yek vücut olunabilir.
Harun MARAL
Ahde Vefa Turan Derneği Başkanı