ÜLKEMİZDE TEKNİK EĞİTİMİN HAZİN SONU
Ülkemizdeki teknik eğitiminin temelinde, eski adı Sanat Okulları olan bugünkü Endüstri Meslek Liseleri’nin olduğunun altını çizmek durumundayız.
* * *
Sanat Okulları ve Endüstri Meslek Liseleri, ülke sanayisinin yardımcı elemanlarını yetiştiren, el becerileri yanında teknoloji bilgilerin kazandırıldığı orta öğretim kurumlarımızdandır.
* * *
Devlet, Sanat Okulları’nı (Bugünkü Endüstri Meslek Liseleri’ni) açarken, bu okullardaki teknik ve meslek eğitimini verecek öğretmenlerin de yetiştirilmesi gereğini düşünmüş ve 1937 yılında Ankara’da Erkek Teknik Yüksek Öğretmen Okulu’nu da açmıştır.
* * *
Ülkemizde teknik eğitimin ciddiye alındığı o yıllarda, bu okullarda nazarî bilgilerin yanında, el becerileri, el melekeleri olan teknik öğretmenlerin yetiştirilmesi hayata geçirilmiştir.
Ankara’da kurulan Teknik Yüksek Öğretmen Okulu’nda yetişen bu öğretmenler, nazarî bilgilerin dışında, tornanın başına geçip tornacılığı, Freze tezgâhının başına geçip frezeciliği, bizzat tezgâhların başında çalışarak, uygulamalı meslek eğitimine öncülük etmişlerdi.
Sanat okullarında meslek eğitimi vermek için yetiştirilen Teknik Öğretmen Okulu mezunlarının önemli bir bölümü de o yıllarda, öğretmenlikten ayrılarak sanayinin önemli kurumlarında üretimi yönlendirmişlerdir.
* * *
Ankara Erkek Teknik Yüksek Öğretmen Okulu’nda yetişen bu öğretmenler ile köy enstitülerinde yetişen öğretmenler arasındaki ortak nokta, üretim içinde eğitim anlayışları idi.
* * *
Köyde çalışan Köy Enstitüsü mezunu öğretmenler, tarım, hayvancılık konusunda yetiştirildikleri için, köylerimizdeki tarımın ve hayvancılığın yapılmasına ve gelişmesine katkı vermişlerdi.
Bugün bile sebebini hâlâ anlayamadığımız “köy enstitülerinin kapatılış nedenlerinden birisi de, o günler de tarımımızın ve hayvancılığımızın gelişmesinden rahatsız olanlar mıydı acaba?” diye sormadan edemiyoruz.
* * *
Kalkınmanın köyden başlatılması, tarımın ve diğer becerilerin köyde uygulamalı öğretilmesi işinin, kimleri rahatsız ettiğini çözmeye çalıştığımız bu dönemde, köy enstitülerini kapatan o zihniyet, mezunu olmakla onur duyduğum, Ankara Erkek Teknik Yüksek Öğretmen Okulu’na da el attı.
İşe Teknik Yüksek Öğretmen Okulu’nu Fakülte yaparak başladılar.
* * *
Bir üniversite düşünün ki, her gün öğrencilerine yarım gün nazarî eğitim, yarım günde atölyelerde üretim içinde eğitim veriyor.
Ankara’daki Teknik Yüksek Öğretmen okulu, Fakülte yapıldıktan sonra, önce uygulamalı eğitim saatleri azaltıldı. Sonra da Erkek Teknik Yüksek Öğretmen Okulu, Teknoloji Fakültesi yapılarak kapatıldı.
* * *
Yani, Erkek Teknik Yüksek Öğretmen Okulu da, tıpkı Köy Enstitüleri’nin akıbetine uğramış okullarımız arasına girdi.
* * *
Fakülte olan Erkek Teknik Yüksek Öğretmen Okulu’nun atölyelerindeki torna tezgâhlarının, freze tezgâhlarının ve diğer tezgâhlarının hurdalığa atılmış gibi bir kenara yığıldığını öğrendiğimde, okulun döküm atölyesinin yemekhane yapıldığını duyduğumda içim sızladı
* * *
Şimdilerde resmen olmasa da gayri resmî olarak, sanayiye nitelikli yardımcı eleman yetiştirme eğitiminden vaz mı geçildi acaba?
* * *
Çocuklarımızı, ortaokuldan sonra başarılarına ve isteklerine göre okullara yerleştiren eğitim sistemimiz, liseden sonra çocuklarımızın, Üniversite olsun da neresi olursa olsun anlayışına itilmesi, ayrı bir olumsuz durum değil mi?
* * *
Tarımda neden ve nasıl gerilediğimizi, sanayide üretim sanayine neden geçemediğimizi anlatmaya gerek var mı?
* * *
Bir ülkedeki Teknik Eğitim, o ülkenin sanayisinin üretime dayalı sanayi olmasının alt yapısını hazırlayan eğitimdir.
Bir ülkedeki teknik eğitim, o ülkenin sanayisinin teknoloji ile tanışmasını sağlayan eğitimdir.
Bir ülkedeki teknik eğitim, bilginin ve uygulamalı sanat eğitiminin, üretime dayalı sanayi için ne kadar önemli olduğunu anlatan eğitimdir.
* * *
Ülkemizdeki Endüstri Meslek Liseleri ve bu okullara öğretmen yetiştiren Erkek Teknik Yüksek Öğretmen okullarının sanayimiz için ne kadar önemli olduğunu anladığımızda, inşallah iş işten geçmemiş olur.
* * *
Sonuç olarak, tarım ve sanayi, ülkelerin kalkınmasındaki en önemli iki ayağıdır.
Tarımımıza ve teknik eğitimimize yazık etmeyelim.
Gelişen ve değişen teknolojiye göre tekrar bu sistemin revize edilerek kurulması gerekiyor. Bu paylaşımı herkes konuşuyor, yorum yapıyor, tenkit ediyor, ihtiyaçları konusunda dert yanıyor; ama, bir şey ilgililer ve yetkililer tarafından yapılmıyor.
Dünya barışının buna ihtiyacı var. Meslek Lisesi, Memleket Meselesi diyenler başta olmak üzere bahse konuda ilgili ve yetkilileri Meslekî ve Teknik Öğretim ile eğitime öğretmen yetiştiren YÖK’te tekrar Teknik Öğretmen yetiştiren fakültelerin kurulması ve 81 ilde OSB’lerde yatılı EML ve MEM’lerini kurmaları gerekir.
Suriye’de Esad’ın çekilmesiyle yenden kurulacak devletlerin durumuna göre, göçmen Suriyelilerin dönüşü ile aşırı derecede becerili insan gücü açığa çıkacak ve sanayimizle iş gücümüz olumsuz yönde etkilenecektir.
Yukarda bahse konu, çok geç kalınan bir durum. Derhal, hayata geçirilmelidir.
Bâki selâmlarımla…
08.12.2024
Bayram KOCAMAN
Başkent Meslekî Eğitim Vakfı Gn. Bşk.