
BİR ELİNDE CIMBIZ / BİR ELİNDE AYNA
Orhan Veli, şiirinde tuzu kuruları pek güzel resmetmiş:
“Cımbızlı Şiir
Ne atom bombası
Ne Londra Konferansı
Bir elinde cımbız,
Bir elinde ayna;
Umurunda mı dünya!”
Ülkeye bakıyorum, bin bir sorunla boğuşuyoruz. Vatandaşın en büyük derdi enflasyon karşısında çaresizliği, geçim sıkıntısı siyasetin gündeminde yok. İktidar, sıkıntı olmadığı, kötünün geride kaldığı iddiasında kurultay çabasında. Ana muhalefet, bir yanda yargıyla, soruşturmalarla uğraşırken diğer yanda cumhurbaşkanı adayı belirleme telaşında.
Yargının bağımsızlığı tartışılıyor. TÜSİAD’ın tavrı, açılan soruşturma, tutuklu siyasetçi ve gazeteciler endişe uyandırıcı.
Sanki Pandora’nın kutusu açılmış gibi bölücü cephede büyük bir hareketlilik var. Bölücülüğün Marksist kökenli tarafı ile İslamcı tarafı, ortak hedeflerde birleşmiş. Anayasaya, yürürlükteki yasalara göre parti kapatılmasını gerektiren açıklamalar, Meclis konuşmaları tozu dumana katıyor. Savcılıklardan beklenen hareketlilik yok. Bölücüler alenen yurt dışında temaslar yapıyor.
Çalıştay adı altında Türk, cumhuriyet, anayasa, Atatürk, tarih düşmanlığı sergileniyor; düşmanla işi birliği içinde oldukları tescilli devlet düşmanlarına iade-i itibar isteniyor.
Medyanın tamamına yakını Orhan Veli’nin şiirindeki gibi. Tuzu kuru bir kesim vur patlasın, çal oynasın havasında.
Medya ve sosyal medya aylardır iki kulübün kavgasına kilitlenmiş durumda. TFF ve MHK tutarsız, yönetim yeteneği yok. Yöneticiler, takım çalıştırıcıları, medya yorumcuları, taraftarlar tarafından çoğu, akıl ve mantık dışı suçlamalar ülkenin bütün sorunlarını unutturdu. Sosyalistler boşuna “Futbol, kitleleri uyutma aracıdır.” dememişler.
Sözünün nereye gittiğini bilmeyen tuzu kurulardan bir yetkili “Asgari ücrete, dolayısıyla diğer maaşlara gerekli zammı yapsak harcarlar. Kimse ‘Artışın bir kısmını tasarruf edeyim.’ demez. Harcama enflasyonu artırır, zam yapmayarak iyilik etmiş olduk.” anlamına gelen sözler söylemiş. “Şu aç adama para verirsek ekmek alıp yer. O zaman da ekmek fiyatı artar ve enflasyon yükselir, daha zararlı çıkar. Para vermeyerek aslında iyilik ettik.” demek gibi bir şey.
Haaa! Kendi maaşlarına gelince onu bizzat kendileri belirliyor. Sadece maaş mı, pek çok ayrıcalık kendi ellerinde. Son olarak trafik cezalarından kurtuldular. Cezalık bir durum varsa, millet ödeyecek. Birkaç gün önce bir milletvekili, kendilerine çok görülen 196.775 lira olan maaşlarının yetmediğinden, birkaç katı fazla harcamaları olduğundan söz etti. Bana sorarsanız yakında bir biçimde artıracaklardır. Vatandaşın hali mi? Güldürmeyin, başa şiiri koyduk ya!
24.02.2025
Ahmet Salih Erdoğan ERÜZ
E. Öğ. Alb. / Edebiyatçı / Stratejist
