24 Aralık 2017 – Sadık SOFTA
Bozkır Dağları’nda kurumuş bağrın,
Kızılırmak ile çözülmüş ağrın,
Kapılar açıktır, misafir çağrın,
Hürmetine sunar aşın Çankırı’m.
Bozkırlar bağrında bir çalı gibi,
Kaderin boynunda vebali gibi,
Yazın yağmurlarla davalı gibi,
Kuru ayaz yakar kışın Çankırı’m.
Haşmetiyle uzanırlar çağlara,
Omuz verip, kök salarak dağlara,
Çam denizi, elma, armut bağlara,
Yeşilinden uzar yaşın Çankırı’m.
Asırlardan sürüp gelen özellik,
İlçe ilçe saysam bitmez güzellik,
Nakış nakış, motif işlenir ellik,
Sanatı diriltir taşın Çankırı’m.
Eldivan’da Erduran’ın bekliyor,
Ilgaz Şeyh Yunus’u sende saklıyor,
Doğan Bey, Şeyh Osman seni bekliyor,
Karatekin olmuş, başın Çankırı’m.
Karaya çalıyor bazen yazılar,
Gurbette yüreğin, gönlün sızılar,
Evlatların kavuşmayı arzular,
Ayrılıkla nedir işin Çankırı’m?
Kara Köprü hala zavrakla dolar,
Beş Kavaklar halkı meskene salar,
Sadık, senin derdin ile bak solar,
Hep çatık duruyor kaşın Çankırı’m.
Tarih : 24.12.2017