ELMA AĞACI VE ŞÜKRÜ ENİS REGÜ
ELMA AĞACI
Adına şiirler yazılan elma ağacı, Çankırı’nın Şabanözü İlçesi’nde, Ekim ayında çiçek açtı. Görenlerin şaşkına döndüğü belirtilen bu olay, “meteoroloji tarafından zirai don uyarısı” yapıldığı günlerde meydana geliyor.
Zaman olarak hasat döneminin son günlerinin yaşandığı bu zaman diliminde dikkat çekici diğer yönü de elma ağacı üzerinde bulunan ürünlerle yeniden çiçek açan ağacın dallarında her ikisinin de aynı anda yer alması. “Görülmedik, duyulmadık bir durum” olarak değerlendirilen bu özel durumun, dünyadaki mevsimsel özelliklerdeki değişiklikten kaynaklanmasından dolayı olduğu fikri ile değerlendiriliyor. “Mevsimsel ve iklimsel değişikliklerin ana unsur olduğu düşünülen bu konuda; Uzmanlar, iklim değişikliği ve mevsimsel dalgalanmaların bu tür durumların artmasına neden olabileceğini belirtiyor. Özellikle son yıllarda dünya genelinde gözlemlenen anormal hava koşulları, tarımda beklenmedik sonuçlara yol açabiliyor. Ekim ayında çiçek açan elma ağaçlarının, hava sıcaklıklarının beklenmedik derecede artması veya iklimsel değişiklikler nedeniyle bu durumu yaşadığı düşünülüyor.”
Şükrü Enis Regü, Elma Ağacı şiirinde:
“Üzülme bu günler çabuk geçer,
Bir bakarsın bahar geliverir.
Yeniden allanıp süslenirsin,
Bizim için yine çiçek açar,
Meyve verirsin.”
Diyor. Oysa Çankırı’nın Şabanözü İlçesi’nde ilkbaharı bile beklemeyen elma ağacı, dalında bulunan meyveler tamamen inmeden, bir kısmı hala dalında dururken yeniden meyve vermeye hazırlanıyor olmalı ki çiçek açmıştı. Dalda hem meyvesi, hem de bunun yanında yeni açmış çiçekler bir arada sunan bu güzellik kısa süreliğine de olsa insanı derinden etkileyen muhteşem bir güzellik olmalı. Olmalı diyorum, çünkü ben o güzelliği sadece resminde gördüm.
Şairin dediği gibi; “Bir bakarsın bahar geliverir.” Aslında bahar gelivermiş; ama, bu bahar ilkbaharın bütün canlılara can verdiği dönem değil de, ağaçların meyvelerinin toplandığı, bağ bozumunun gerçekleştiği, bütün ağaçların artık yapraklarını döktüğü ya da yer yer dallarda yaprakların değişik renklere bürünerek gazel olarak da ayrı bir renk cümbüşü içinde doğaya harika bir çekicilik sunduğu, belki de şairlerin şiirlerini en çok yazdığı bu ay, birden çiçeğe duruveren elma ağacı ile insanların bütün dikkatlerini üzerine çekmesi, dünya güzelliğinin beklenmedik anda insanın karşısına çıkıvererek değişik bir zaman diliminde, değişik bir süratte kendini gösterdiği dikkatleri de üstüne çeken bir durumdur. Öyle ki, 21 Ekim 2024 tarihli Anadolu’ya Tercüman Gazetesinde[1] yer alan bir haberle bu güzelliği Çankırılı okuyucularına duyuruyordu.
İnsanların duygularına hitap eden, bu durum Çankırılı Şair Şükrü Enis Regü’yü akla getiriyor. Onun “Elma Ağcı” şiiri, kışı yalnız ve tek başına nasıl geçireceğini vurgularken, memleketi olan Çankırı’nın Şabanözü İlçesi’nde bir elma ağacı kış mevsimini adeta çiçek açarak karşılıyor.
Bu durumda o ne derdi acaba?
Aslında bu soruya yine onun cevabı şu mısralarla cevap veriyor gibi:
“Sana gözlerimizden sevinç,
Bahçelerimizden bahar getirdik.
Bari hemen bitivermese bu yolculuk…”
Evet!..
Bu, hemen bitiveren bir yolculuk.
Çünkü bu günlerde 21 Ekim 2024 tarihinde çiçek açan elma ağacı bu görüntüyü, bu resmi verirken, bir yandan da –ertesi gün yani 22 Ekim 2024 tarihinde- Çiğdem Demiray, “Çankırı’da Kış Havası Etkisini Gösterdi” başlığı ile verdiği haberinde Çankırı’da mevsimle ilgili şu özellikleri sıralıyordu: “Çankırı’da kış mevsimi, havaların aniden soğumasıyla birlikte kendini hissettirmeye başladı. Son günlerde sıcaklıkların mevsim normallerinin altında seyretmesi, vatandaşların kalın giysilere yönelmesine ve kış hazırlıklarına hız kazandırmasına neden oldu. Özellikle sabah saatlerinde hissedilen dondurucu soğuk, şehirdeki günlük yaşamı da etkiledi.
Hava sıcaklıklarının düşmesi, Çankırı sokaklarında kış hazırlıklarının hız kazanmasına neden oldu. Parklarda yürüyüş yapanlar, çocuklarıyla birlikte dışarıda vakit geçiren aileler, kalın giysilerle görüntülendi. Havanın soğuk olmasına rağmen, bazı vatandaşlar sıcak çay ve kahve eşliğinde arkadaşlarıyla sohbet etmeyi tercih etti. Çocuklar ise parklarda kaydırak ve salıncak gibi aletlerde oynamaktan vazgeçmediler; ancak kalın giysilerini giymeden dışarı çıkmamaya özen gösterdiler…”[2]
Haberde yer alan “çocuklar” cümlesi de tam rahmetli Şükrü Enis Regü’nun sevdiği bir ibare olmalı diye düşünüyorum. Çünkü hemşerimiz Şükrü Enis Regü, ömründe çocuklar konusuna en çok yer veren şairlerden birisidir. “Belli başlı fikir ve sanat dergilerinde şiirleriyle göründü. Şiirlerinde çocukluk duygularını, anılarını ve daha güzel bir dünyanın özlemini dile getirdi.”[3]
Çankırılı bir şair olan Şükrü Enis Regü’nun “Elma Ağacı” şiiri çok ünlüdür. Bu şiiri görüp, okuyup ta beğenmeyen yok gibidir. Zaten şiirin adı “Elma Ağacı” sözü bile kulağa hoş gelen insanın içten bir sıcaklıkla kabullendiği bir özellik gösterir. Şükrü Enis Regü, bunu hissetmiş olmalı ki, şiirine bu adı vermenin yanında çocuk şiirleri kitabına da aynı adı vermiştir. Çünkü o, şairliğinin yanında çocuk edebiyatı yazarlığı ile de tanınmaktadır.
***
ŞÜKRÜ ENİS REGÜ
(1923 Çankırı – 1976 İstanbul)
Şükrü Enis Regü, 1923 yılında Çankırı’da doğmuş ve 19 Mart 1976’da İstanbul’da vefat etmiştir. Ortaöğrenimini yarıda bırakmak zorunda kalan Regü, edebî yaşamına genç yaşta başlamış ve Doğan Kardeş dergisi başta olmak üzere çeşitli gazete ve yayınevlerinde çalışmıştır. Kendi yayınevi Yankı‘yı kurarak önemli eserlere imza atmıştır.
Regü’nün şiir ve yazıları, Vakit gazetesinin sanat eki (1931) ile Servet-i Fünûn, Uyanış, Varlık, İstanbul, Fikirler ve Diyelim gibi dergilerde yayımlanmıştır. Özellikle çocuklar için yazdığı şiirleriyle tanınan şair, edebiyat dünyasında saygın bir yer edinmiştir. En bilinen eserleri arasında “Buğu” (1942), “Yağmur” (1944), “Canım Dünya” (1945), “Elma Ağacı” (1971) ve “Onlar da Çocuktu” (1972) bulunmaktadır. Ayrıca, çocuk edebiyatıyla ilgili derlemeler yapmış ve çocuklara yönelik yazılar kaleme almıştır.
Şükrü Enis Regü, sade bir dil ve üslup kullanarak doğa, aşk, hasret gibi temaları işlemiştir. Çocuklara yazdığı şiirlerinde iyimser ve huzurlu bir ton kullanmış, çocuklara duyduğu güveni ve sevgiyi eserlerine yansıtmıştır.
Türk edebiyatında, özellikle çocuk edebiyatında önemli bir yere sahip olan Şükrü Enis Regü, sanata ve genç sanatçılara verdiği destekle de hatırlanmaktadır.
19 Mart 1976’da 19 Mart 1976’da İstanbul’da vefat eden şair, Aşiyan Mezarlığı’na defnedilmiştir.
[1] Çiğdem DEMİRAY, Çankırı’da Elma Ağacı Kış Mevsiminde Çiçek Açarak Dikkat Çekti, Anadolu’ya Tercüman Gazetesi, 21 Ekim 2024
[2] Çiğdem DEMİRAY, Çankırı’da Kış Havası Etkisini Gösterdi, Anadolu’ya Tercüman Gazetesi, 21 Ekim 2024
[3] https://www.frmtr.com/s-s/3924470-sukru-enis-regu.html Erişim: 20.10.2024
08.11.2024
Sadık SOFTA
Eğitimci / Şair / Yazar