HANİ KERKÜK, TÜRK’TÜ, TÜRK KALACAKTI!
Neden ağlıyorsun deme?
Ben ağlamayayım da kimler ağlasın?
Özgardaşım Yâd’a Yaban’a kucak açarken, Özgardaşını görmez olmuş.
Yezidi’ye, Ermeni’ye, Suriyeli Arap’a, Filistinli’ye sonuna kadar açılan kapılar, gardaşına kapanıyor. Onlara varını, yoğunu seferber edip, kucaklıyor, sarıp sarmalıyorsun.
Ben kapına gelince kapı duvar, sen kimsin diyorsun? Yapma gardaşım, bu zulmü bana reva görme. Beni, bu tavrın öldürür.
Gardaş; Çanakkale’yi, Gelibolu’yu, Dumlupınar’ı şöyle bir dolaşıver. Görürsün, kim olduğumu?
Bu cennet vatanın düşman çizmeleri altında kirletilmesine, çiğnenmesine gönlüm razı olmadı.
Öz gardaşımın yardımına koştum ki; bu aziz vatan çiğnenmesin, Öz gardaşım esir olmasın, boynu bükülmesin, yurtsuz, yuvasız kalmasın diye. Beraberce şahadet şerbetini içtik, beraberce düştük toprağa, kucak kucağa yatıyoruz.
Ben Kim miyim?
Kerküklü Mustafa, Kaşgarlı Mesud, Akmescitli Ali, Halepli Süleyman Şah, Telaferli Hasan, Erbilli Selçuk, Tuzhurmatulu Alpaslan, Altaylı Buğra, Hotanlı Yamtar, Urumçili Abdüssamed, Musullu İltekin, Turfanlı Korkut, Horasanlı Halil, Karabağlı Şahin, Tebrizli Oğuz, Gaspıralı İsmail, Lazkiyeli Mustafa, İlili Çağrı’yım ben. Öz be öz Türk’üm, senin Öz gardaşınım.
Senin, yardım çığlığını duyup, hiç düşünmeden koşup geldim. Uzağı yakın eyledim. Koştum, koştum, Öz gardaşımın imdadına yetiştim. Düşmanı Anadolu’dan beraberce söküp attık. Birlik içinde yedi düveli yendik. Zaten Öz gardaşım mahzun, garip ağlarken ben rahat uyuyamazdım.
Kardeşimin imdadına yetiştim. Anadolu’da kardeşimin yanında al bayrağın gölgesinde huzur içinde yatacaktım. Ama yurtlarında öz gardaşlarım kan ağlarken, ölüme terk edilmişken huzur bulamam. Hele hele gardaşımın duyarsızlığı, suskunluğu kahrediyor. Huzur, bırakmıyor.
Uyan! Uyan!!! Be gardaşım. Duy gardaşının çığlığını. Kucağını aç, gönlünü aç, sarıp sarmala gardaşını, omzunda dindirsin gözyaşını. Hani diyorduk ya, Türk milleti asildir. Muhtacın, garibin yanındadır. Hadi be Gardaşım; yâda yabana gösterdiğin misafirperverliği, hoşgörüyü, yardımı gardaşına da göster. Ona da gönlünde yer ver.
Türk yurtları yangın yeri; Doğu Türkistan’da Cüce Çinli; gardaşıma dilini yasakladı, dinini yasakladı. Sesi çıksın, çıkmasın çoluk, çocuk, kadın, ihtiyar demeden katlediyor. Sürüyor, namusunu kirletiyor, soyunu kurutuyor. Bir günde binlerce Türk öldürülüyor. Dünya sessiz. Bir tek Japonya haykırıyor “Soykırım yapıyorsun, yapma” diyor. Peki; gardaşlarım nerede? Onlar Filistin’le, Yezidi’yle, Suriyeli Arap’la meşguller. İnsanlığını yap, söyleyecek sözüm yok, onlara sahip çıkan çok. Benim çığlığımı duyarsan sen duyarsın, benim senden başka kimsem yok.
Yüreğime kan damlıyor, be gardaşım yüreğime…
Kırım’dan, Öz vatanımdan Stalin denilen insanlık düşmanı tarafından bir sabaha karşı daha uykumdan bile uyanmadan, hayvan vagonlarına bindirilerek, toptan sonu belirsiz ölümüne bir yolculuğa gönderildik. Sibirya’ya sürüldük. Daha menzile varmadan çoğumuz açlıktan, hastalıktan, soğuktan kırıldık. Yurdumuza baykuşlar tünedi. SSCB dağıldıktan sonra yurdumuza dönmeye başladık. Rus ayısı onu bile hazmedemedi. Ukrayna’ya bağlı Kırım’ı işgal etti, önderlerimi vatanıma sokmuyor. Bana baskı zulüm uyguluyor.
Ben nerede miyim? Hemen karşındayım. Karadeniz’in diğer ucunda, uzak değilim. Kuş uçuşu mesafendeyim. Ben kim miyim? Ben, Kırım’lı Türk’üm. “Dilde, Fikirde, İşte Birlik” diyen büyük Türk milliyetçisi İsmail Gaspıralı’nın yurdundanım. Gardaş gel birlik olalım, bölünürsek yok ederler, ediyorlar.
Suriye’de Türkmen olmak, ölüm demek. Öz gardaşımın beslediği El Nusra, IŞİD gibi terör örgütleri saldırıyor, Esad rejimi saldırıyor. Yakıyor, yıkıyor öldürüyor. Araba açılan kapı, ben gelince aşılmaz duvar oluyor. Sen kimsin diye soruyorsun? Gardaş ben, Süleyman Şahın, Alparslan’ın torunuyum. Gardaşını tanımıyor musun? Nasıl tanımazsın? Sınır sadece haritada, sınırı gönlümüze demi çizdiler? Bizi böldüler, parçaladılar gardaşım. Uyan artık. Gerçeği gör. Herkes Türk’e düşman. IŞİD “Senin katlin vacip, malın helal, karın cariye” diyor. Gardaş; canımı kaybediyorum, ırzımı kaybediyorum, yurdumu kaybediyorum, soyumu kaybediyorum. Yeter artık duy çığlığımı, sesime kulak ver, gör gardaşını, durdur şu zulmü.
Hadi gardaş, ben yok olmadan durdur şu sırtlan sürüsünü. Soyuma kastediliyor, ırzıma kastediliyor. Yurdumu elimden alıyorlar. Hadi hadi, durdur şu zulmü.
Diğer yanda Haçlı Akbabalar ellerini ovuşturuyor. Haçlı seferleriyle yapamadıklarını Büyük Ortadoğu Projesi diye ambalajlayıp sundukları Haçlı Planı‘yla gerçekleştiriyor. Buldukları yerli işbirlikçi ve hainler aracılığı ile yapıyorlar. Irak’ta korktukları ne Araplar, ne de Barzani eşkıyaları, kendi halinde garip Türkmenler. Onlar var olduğu sürece Türkiye düşmez. Önce kök kesilmeli ki, gövde devrilsin.
İşte gardaşım şimdi kökünü kesiyorlar. Öz gardaşını yok ediyorlar. Türkmeneli yangın yeri. Yurdumuz yuvamız işgal altında, çığlığımı duyan yok, perişan halimi gören yok. Kara petrol kaderimi kararttı. Petrol uğruna soyum kurutuluyor. İngiliz, ABD, İsrail uşağı IŞİD ve Barzani Eşkıyası arasında can çekişiyorum. Öz gardaşım sesimi duyar mı diyorum? Nerede? Duyan yok, gören yok, soran yok. Ben çöl ortasında can çekişip ölürken, bana açılmayan kapıların Peşmerge’ye, Yezidi’ye açılıyor. Bizi gardaştan görmüyor musun? Yoksa öz gardaşımın Yurduna akbabalar mı dolmuş. Anlayamıyorum, gardaş anlayamıyorum. Bu yaban tavrını anlamamı bekleme benden.
Çöldeki, sıcak, açlık değil, senin; umursamaz tavrın öldürüyor. Sen el uzatsan ben Peşmergeyi de, IŞID’i de söker atarım yurdumdan. Ama diyorlar ki bunlara senin öz gardaşın yardım ediyor. Yapma gardaşım, yapma; hiçbir şey değil, ama senin tavrın öldürür beni.
Öz gardaşım ölüm uykusuna dalınca cennet vatanıma baykuşlar tünemiş.
Söyle bana gardaş! Söyle bana, ben ağmayayım da kimler ağlasın?
Gardaşlarım yurdundan, yuvasından sürülürken, çoluk çocuk demeden katledilirken, namusuna el uzatılırken, soyu kurutulurken gören yok, duyan yok, soran yok. Gardaşlarım sessiz, duyarsız, umursamaz, ölüm uykusunda. Çığlığımı duyan yok.
Kaderine terk edilmişim. Çığlığımı duyan yok öz gardaşım duymazsa, kim duyacak?
İmdaaatt imdaatt diye haykırıyorum. Çığlığımı duyan yok. Sesimi duyan mı yok, yoksa beni insan yerine koyan mı yok?
Ben Türk’üm diyorum. Doğu Türkistanlı (Doğu Türkistan Cumhuriyeti 1949 yılında Çin tarafından işgal edildi) Türk’üm diyorum. Yok diyorlar sen Sincan (Xinjiang – Kazanılmış Topraklar) Uygur Özerk Bölgesi’nden Uygur, Kazak, Kırgız, Salar’sın (Salur – 24 Oğuz Boyundan birisi)
Ben Türk’üm diyorum. Kırım’lı Türk’üm diyorum. Yok diyorlar sen Tatar, Nogay, Kırımçak, Karaim’sin.
Ben Türk’üm diyorum. İran Coğrafyası benim atalarımın hükmettiği topraklar, benim yurdumdur diyorum. Yok diyorlar İranlı, Şii, Azeri, Türkmen, Kaşgay, Horasanlı, Halaç, Sungur, Ebiverdi, Kazak, Özbek’sin.
Ben Türk’üm diyorum. Suriye’de yaşayan Türk… Asırlarca Suriye’de benim atalarım hükmetmiş. Ben öz be öz Türk’üm diyorum. Yok diyorlar. Sen Suriyeli Türkmen, Bayır-Bucaklı, Halebî, Hamalı’sın.
Ben Türk’üm diyorum. Türkmeneli’nde (Irak) yaşayan Türk’üm diyorum. Sen Şii, Sünni Türkmensin, Şebek, Kale Gavuru’sun diyorlar. Gardaş bizi parça parça bölüyor, yok ediyorlar. Ben Anadolu’nun ayrılmaz parçasıyım diyorum, unut bunu diyorlar. Gardaş Anadolu gövdemiz, Türkmeneli kökümüz. Kökümüzü kesiyorlar. Unutma; köksüz gövde çabuk yıkılır.
Gardaş; bölünürsek yok oluruz, birleşirsek güçlü ve büyük oluruz. Gaspıralı İsmail’i dinleyelim “Dilde, Fikirde, İşte Birliği” şiar edinelim. Gücümüz gösterelim. Kükreyince dünyayı titreten millet olduğumuzu gösterelim. Gelin her alanda birlik olalım. Acıda, tasada, kederde, iyi günde, kötü günde birliğimizi pekiştirelim. Dostlarımız sevinsin, düşmanlarımız korksun.
Sen, ben davasını unutalım. Senin canın yanınca benim yüreğime kan damlasın. Sen, ben değil BİZ olalım, bir olalım, güçlü olalım. Düşmanlarımızı korkutmaz isek bizi parça parça yok edecekler. Gardaşım; çölde, dağda, yurdumuzdan yuvamızdan ırakta sırtlanların, akbabaların pençesinde can çekişiyoruz. Duy çığlığımızı, bu son çığlıktır. Biz ölüyoruz, yok oluyoruz.
Duy çığlığımızı, uzat elini, kurtar cendereden, vakit geçiyor. Uyan, Uyannn! Artık, son çığlığımızı duy artık, yok olmadan duy.
Hani Kerkük, Türk’tü Türk Kalacaktı.
Yüzünü Arap’a dönen iktidar, konu Türk olunca neden sırtını döner..
Esen kalın…
21.11.2024
M. Hüseyin OĞUZ
Jeoloji Mühendisi