İSLÂM AHLÂKI, HAYÂ
Sözlükte “utanmak, çekinmek” anlamlarına gelen hayâ, nefsin çirkin davranışlardan rahatsız olup onları terk etmesi demektir.
İnsanı insan yapan ahlâkî erdemlerden biri olan hayâ duygusu, kişiyi olumsuz davranışlar sergilemekten koruyan bir kalkan gibidir. İnsanın özünde var olan bu duygu, İslâm’ın temel ilkeleriyle şekillendiğinde, kişiyi Allah’ın sınırlarını aşmaktan korur. Bu nedenle hayânın imanın bir bölümü olduğunu vurgulayan Resûlullah, İslâm ahlâkının “hayâ” olduğunu ifade etmiştir (İbn Mâce, Zühd, 17).
Allah’tan hakkıyla hayâ etmek gerektiğini bildirmiş ve bunun nasıl olacağını da şöyle açıklamıştır: “Allah’tan hakkıyla hayâ etmek, baş ve başta bulunan organlarla, karın ve karnın içine aldığı organları (her türlü günah ve haramdan) korumak, ölümü ve (toprak altında) çürümeyi daima hatırlamaktır. Ahireti arzu eden, dünyanın süsünü terk eder. Kim bu şekilde davranırsa Allah’tan gereği gibi hayâ etmiş olur.” (Tirmizî, Kıyâme, 24).
Onun içindir ki hep deriz ya,
Edep bir tac imiş nuri Huda’dan,
Giy o tacı, emin ol her türlü belâdan.
Selâm ve dua ile.
Bahattin ÖNER
DİSK E. Sendikal Temsilcisi