
SÖYLEYENİ BELİRSİZ GÖRÜNEN BAŞLIKSIZ ŞİİR
Çok hoşuma giden destansı bir şiir. Facebook’taki bir paylaşımda rastladığım şiir, başka yerlerde de karşıma çıktı. Hiçbirinde söyleyeni belirtilmemiş. Bizde bir alıntı yapılırken eser sahibinin adını belirtme nezaketi yok. Biraz araştırdım, sonunda şiirin başlığının “ÖZLEDİM” olduğunu ve “KÖKSAL AKÇALI” tarafından söylendiğini belirledim. Köksal Akçalı, Kayseri Sanatçılar Derneği’nin (Kaysader) ikinci başkanlığı, Rehberlik Araştırma Merkezi (Ram) aile birliği denetim kurulu başkanlığı ve Kayseri’de halen yayımlanan aylık “ÇEMEN” şiir dergisinin genel yayın müdürlüğü görevlerini yürütmektedir.
Şiir, bana İran’da Güney Azerbaycan’ın ünlü şairi Muhammed Hüseyin Şehriyar’ın 76 dörtlükten oluşan “HEYDER BABA’YA SELAM” şiirini hatırlattı. O etkileyici şiirin ilgi çekici bir hikâyesi de var. Daha sonraki birkaç yazıda Şehriyar’ı ve şiirini ele almak üzere gelin Köksal Akçalı’nın şiirini okuyalım:
ÖZLEDİM
Akşam döner çoban, iti peşinde
Sığır karşılardık köyün dışında
Eşek seğirtirdik harman başında
Toza bulandığım yolu özledim
***
Kızanın bağından meyve çalardık
Canımız isterse bostan yolardık
Dere kıyısında dazdaz kurardık
Sarılıp yattığım çulu özledim
***
Dölek dur derlerdi, tezce azardık
Tavuk kovalardık, yuva bozardık
Müzevirlik yapanlara kızardık
Başını yardığım dölü özledim
***
Arabamız kabak, teker pancardı
Şemşamer sapından kasası vardı
Kuş gibi uçardı, sokaklar dardı
Düdük kavlattığım dalı özledim
***
Bezi sarar topumuzu yapardık
Bahse girer kalemizi kurardık
Yarışlarda kestirmeden sapardık
Çember çevirdiğim teli özledim
***
Çelik çomak oynar, aşık atardık
Hedik kaynatırdık, damda yatardık
Kayan yıldızları toplar, satardık
Altından kıymetli pulu özledim
***
Hasmım zor olsa da yaman dalardım
Kasığından tutar yere çalardım
Çamura yuvarlar toza bulardım
Baççık batırdığım kili özledim
***
Aldırmazdık, taşlar yırtar ayağı
Nasıl da aşardık en uzak dağı
Boldu çiğdem, nevruz, kuzukulağı
Köküç kanırttığım beli özledim
***
Yenip içilende vardı kanaat
Günler uzuncaydı, güzeldi hayat
Anam ‘yok’ dedi mi ederdik inat
Bazlama, çöreği balı özledim
***
Mercimekli pilav, cücüklü soğan
Banardık yufkayı, üstüne ayran
Tütünler sarılır, savrulur duman
Tabaka değişen eli özledim
***
Yığınlar toplardık, dökerdik harman
Düvenin sırtında dönerdi zaman
Savururduk tığı tozardı saman
Suyunda çimdiğim gölü özledim
***
Gelincikler papatyalar açardı
Çiçeklerde bin bir böcek uçardı
Tazılar kovalar, tavşan kaçardı
Bağrımı okşayan yeli özledim
***
Akşam yaklaşırken başlardı telaş
Ocaktaki tezek yanar çok yavaş
Doyumsuz olurdu pişirdiği aş
Kümpür közlediğim külü özledim
***
Unuttuğum anlar kalman kusura
Nice zorlukları sardım hasıra
Takatim yetmiyor şimdi nasıra
Dosta götürecek salı özledim
Köksal AKÇALI (Kayıt Tarihi: 29.04.2010 / 22:23:00)
22.03.2025
Ahmet Salih Erdoğan ERÜZ
E. Öğ. Alb. / Edebiyatçı / Stratejist

