19 MAYIS, TEDBİR VE TEKLİF
Dün 19 Mayıs’ı kutladık.
105 yıl evvel yok olma noktasına gelen bir milleti düştüğü kuyudan çekip çıkarabilmek için çıkılan kutlu yürüyüşün başlangıcıydı 19 Mayıs ve aynı zamanda beka derdine düşen Türk milleti için teklifi olanın tedbiriydi.
Tedbir ile teklif farkını kavramak yol haritasını aydınlatır.
Eğer dünden ders çıkaracaksak ve bugün güvenlik, ekonomi ve sığınmacılar ülkemiz için beka meselesi olduğu konusunda herkes hemfikir ise çaresi tedbirdir. Tedbir almak, teknik bir yaklaşım olarak devletin vazifesidir ki siyaseten tartışılamaz. Ölçüsü, vatandaşın değil devletin varlığıdır. Tedbir almayan devlet görevlileri kutlu değildir; törece gereği azildir.
Seçimin ölçüsü vatandaştır ve siyaset adına millete sunulacak olan tekliftir. Teklif, günlük yaşamsal sıkıntılara ve gelecek öngörüsüne dayanır. Teklifler, demokrasi gereği farklı dünya görüşlerinden yani ideolojilerden (eğer varsa!) beslenebilir; doğaldır.
Ezberleyerek teorik laflar etmek, zamanaşımına uğramış sloganlar atmak, başkalarını, başka şehirleri başka toplumları, kopyalamak kolaydır. Başkaları başka zamanlarda karşılaştıkları problemleri aşabilmek için yola önce soru sorarak çıkmışlar ki, böylece hem aradıkları çözüme ulaşmayı ummuşlar hem de ideolojilerini oluşturmuşlar. Bu ideolojiler onlar için kâh çare olmuş, kâh cefa.
Peki, dünün daha çok Batı kaynaklı ideolojilerin Türk’ün bugünkü derdine ilaç olma şansı olabilir mi? Olmadığını, olamayacağını uzun yıllar içinde tecrübe ettik. Başkasının kendi sorusuna verdiği cevapta senin kendi derdine karşılık bulmayı umman uzun yılların hezeyanı!
Yeteri kadar ders almadık mı?
Yarınlar teklifi olan ve gerekli tedbiri alanlarındır.
Yakup Bilgin KOÇAL
Yalova E. Belediye Bşk.