DİLİNİZİ EŞEK ARILARI SOKSUN
Türkiye’de Türkçeyi tahrip etmekle görevli bir merkezin olduğuna(!) devletin TRT’si öncülüğünde bütün radyo ve televizyon kanallarının, medyanın, bu merkezin yıkıcı emirlerini anında uyguladığına inanıyorum(!) Böylesine mutlak bir itaat orduda bile görülmemiştir.
O güne kadar hiç görülmeyen bir dil yanlışı bu merkez tarafından ortaya atılıyor, bir anda sahadaki en kıtıpiyoz muhabirinden, haber sunucusuna, moderatörüne, gazete çalışanlarına kadar yayılıyor. Herkes her fırsatta bu yanlışı kullanarak daha da yayılmasına hizmet ediyor.
Yalnız o da değil. O güne kadar hiç kullanılmamış, Türkçesi olan ya da bir biçimde Türkçe ifade edilebilecek yabancı bir sözcüğü birilerine kullandırıyor. Birkaç gün içinde inanılmaz biçimde yaygınlaşıyor. Bazıları, daha bilgili görünürüz zannıyla bu yeni sözcükleri kullanmak için fırsat kolluyor. “Fake, lokasyon, lansman, nostalji, destinasyon…” sözcükleri kulaklarınızı tırmalıyor.
Konunun asıl can alıcı noktası, özellikle genç kuşakların bu tür yanlış kullanımların etkisinde kalmaları. Kulaklarımız yanlışlarla yıkanıyor. Bir gün bir bakıyorsunuz, hiç farkında olmadan, o güne kadar yanlış bulup kullanımına karşı çıktığınız bir söz sizin de ağzınızdan fırlayıvermiş.
Sayısız örneği var. Bu yazıda sadece bir tanesine değineceğim.
Bu merkez, “gerçekleşmek” sözcüğünün hiç gerekmediği yerler dahil olabildiğince sık, cümle sonlarında kullanılmasını emretmiş olmalı. Dikkat ettiniz mi, artık kimse “konuşmuyor, görüşmüyor…” Ya ne yapıyor? “Konuşma gerçekleştiriyor, görüşme gerçekleştiriyor.” “Konuştu, görüştü.” demek yasak.
TUSAŞ’a yapılan saldırıyla ilgili olarak günlerdir medyanın bütün ürünlerinde “… terör saldırısı gerçekleşti.” ifadesiyle karşılaşıyorum. Zaten haber sunanlar, neredeyse her cümlenin sonuna bir “gerçekleşme” ekliyor.
Olay yerindeki zibidi muhabir de stüdyoda haber sunan da defalarca “…terör saldırısı gerçekleşti.” diyor. Bre Türkçe katili, dil teröristleri,
- “Gerçekleştirmek” eylemdir; “etmek, olmak, yapmak, kılmak, eylemek” sözcükleri gibi bir yardımcı eylem değildir. Yani, adlara getirilerek birleşik eylem yapılamaz.
- Zor elde edilen yüce amaçlara, yıllarca kurulan güzel hayallere, beslenen parlak umutlara ulaşıldığını belirtmek için kullanılır. “Hayallerim gerçekleşti.” gibi.
- “Gerçekleştirmek, gerçekleşmek” sözcüklerini her cümlesinin sonuna ekleyenler şunu bilmeliler: Bu sözcük aynı zamanda bir “takdir, onaylama, beğenme, destekleme” anlamı taşır. “Yıllarca çabaladı, sonunda rahmetli babasının onun hakkındaki beklentilerini gerçekleştirdi.” , “Atatürk’ün Samsun’a çıkarkenki bütün düşünceleri gerçekleşti.” cümlelerinde bu “beğenme, onaylama” anlamı çok açıktır.
- “Terör saldırısı gerçekleştirildi.” diyenler, bilinçaltlarında eylemi çok beğenmiş, onaylamış, olanlara pek sevinmiş gibi algılandıklarını da bilmelidirler.
- “Cinayeti, hırsızlığı, alçaklığı gerçekleştirdi.” gibi olumsuz amaç, hayal, umutlar için kullanılmaz.
- Terör saldırısı gibi olumsuz, kınanacak bir eylem için hiç mi hiç kullanılamaz.
- Sıradan olayların anlatımında yardımcı eylem gibi “Giriş gerçekleştirdi, çıkış gerçekleştirdi.” biçiminde kullanılmaz. “Girdi, çıktı.” denir.
İnşallah bu kullanımı dillerine pelesenk edenlerin dillerini eşek arılarının sokması gerçekleşir(!) de Türkçe bunların zulmünden tez zamanda kurtulur.
27.10.2024
Ahmet Salih Erdoğan ERÜZ
E. Öğ. Alb. / Edebiyatçı / Stratejist