ERDURAN DEDE
Çankırı İli Eldivan İlçesi’nin üzerinde yer aldığı Eldivan Dağı’nda yer alan bir mevkide Erduran Dede ismine rastlanmaktadır. Erduran Dede hakkında hiçbir bilgi yoktur. Yalnız Erduran Dede ile ilgili bir anlatı vardır. Buna göre muhitte bulunan evliyalar bir araya toplanmışlar. Bu cümle ilk fetih döneminde halk arasında da sık sık dile getirilen “sürekli birbirleri ile irtibat halinde” bulunmaları ve “Horasan Erenleri” fikrine de yatkındır. Toplantı yerinde vakit geldiği için namaz kılmaları gerektiğinden hem kimin imamlık yapması gerektiği hem de bilgi birikimi ve İslamî açıdan yer ve konum olarak hangisinin önder olması gerektiği konusunda tartışmaya başlamışlar. Sonunda kendilerini bir imtihan etmeleri hususunda anlaşmışlar.
O sırada bir buğday çeçinin yanında bulunuyorlarmış. İçlerinden birisi;
“-Şu buğday çecinin tepesine kim çıkar da namaz kılarsa o en muteber kişidir.” demiş.
Yalnız bu çeçe çıkarken çeçte bulunan buğdayların döküp saçmadan yapılmasını şart koşmuşlar. Sıra ile tek tek hepsi çeçin üstüne çıkmışlar ve geri indiklerinde buğdayların çoğu aşağı kayıyormuş. En sonunda sıra Erduran Dede’ye gelmiş. Ona da;
“-Haydi bakalım sıra sende” demişler.
Erduran Dede, çeçin tepesine kadar çıkmış ve geri indiğinde de buğday çeçinde bir bozulma olmamış. Bunu gören erenler, Erduran Dede’nin önderliğini kabul etmişler.
Benim 1980’li yıllarda gördüğüm bu Erduran Dede’ye atfedilen ve tıpkı bir buğday çeçini andıran tepede hiçbir şey yoktu. Gerçekten çeçe benzer bir durumu vardı ve tepenin en üst noktasını oluşturuyordu. Ama sonradan gittiğimde burada bir türbe olduğunu söylediler. Kimin türbesi olduğunu sorduğumda ise çevremde o anda bulunanlardan hiçbir kimse bu konuda bilgi veremediler.
Erduran Dede adına, Alemdar Yalçın ve Hacı Yılmaz’ın, “Bir Ocağın Tarihi: Seyyid Hacı Ali Türâbî Ocağı’na Ait Yeni Bilgiler” adlı makalede rastladım. Şöyle deniliyordu: “Az sonra Kengürü tekfuru malum tekfur ve adamları ile gelip yüksek Erduran Çam ağacına sıkıca kemend-i bend eylerler Kengürüye gelmesin diye de nöbetçi dikerler çama zarar vermeden zincirlerini kırarak aşağıya inerler, burası Mart ilisi (?) imiş. ‘Buraya bir hane yapacağım beni ve ceddimi sevenler ziyaret kılsınlar. Hünkâr Pir Hacı Bektaş Veli Mekke’yi Münevvere’den sonra Anadolu’ya geldiği günlerde Erduran bölgesine gelip Küçük Hacı Bey’in çobanı paşa ile karşılaşır. Selam verir ey evlâd bu bölgede resul evlâdı Ali bin Ahmed oğlu seyyid Ali Türabi adında bir Allah dostu var mı ben onla İslam kardeşi olacağım mürşidim Türkistan piri Hace Ahmed Yesevi’nin vasiyetini yerine getireceğim Paşa Çoban bak söyle … Hacı Ali Türabi geliyor.’ diyerek ayrılır. Bu beldede dedem Turabi Ahmed kızından olma Hacı Murad-ı Veli Seyyid Cabbar Baba Seyyid Mehemmed Abdal Seyyid Siyami …. oğlu Seyyid Kalender ve ailelerin katılmasıyla Erduran’da Pir Hacı Bektaş Veli ile Hacı Ali Turabi dedem musahib kavline girerler.” [1]
Burada da görüldüğü gibi Erduran, yer ismi olarak geçmektedir. Halk arasında Erduran Dede diye anılan şahıs ismi, iki defa geçmekte ve ikincisinde halk tarafından evliyaların toplanıp namaz kıldıkları yer, burada da toplanma mevkii olarak gündeme gelmektedir.
“Seyyid Ali Türabi Ocağı”, Anadolu’daki en eski ocaklardan biridir. Daha önce araştırmacı yazar Haydar Teberoğlu tarafından yayınlanan velâyetnamenin yazılış tarihi olarak 25 Muharrem 772 gösterilmektedir. Bu miladi tarihle 1370 yılına isabet etmektedir. Seyyid Ali Türabi, Türkistan’dan 5.000 kişi ile Anadolu’ya gelen Hoca Ahmet Yesevi’nin oğlu Haydari Sultan’ın sancaktarı olarak gösterilmektedir.
Velâyetname 1370 yılında tamamlanmış olduğuna göre, Seyyid Ali Türabi bu tarihten çok önce Anadolu’ya gelmiş olmalıdır. Bilindiği gibi Haydari Sultan, Hacı Bektaş Veli’den önce Anadolu’ya gelen Alperenler arasında yer almaktadır. Bu durumda Seyyid Hacı Ali Türabi’nin de Hacı Bektaş Veli’den önce Anadolu’ya gelen Alperenlerden olması gerekmektedir.” [2] Bu durum göz önüne alınırsa Erduran Dede’nin de daha önce gelen Horasan erenlerinden olması icap eder. Aynı zamanda Erduran Dede’nin Eldivan Dağı’nda yer ismi olarak anılması onun çok önce bu bölgede olduğunu gösterdiği kadar zamanında da Türk önderlerinden, bir Alperen olduğunu ispatlamaya kâfidir.
” … Ancak bu belgede, doğum tarihi olarak H. 551 (1156) tarihi bulunmaktadır.
Bu tarih, Çankırı’nın Danişmendliler tarafından fethi ve Bizans’ın tekrar işgal etmesinin ardından 1134 yılında yeniden alınması tarihinden 22 yıl sonraya rastlamaktadır. Buradan da anlaşılacağı üzere, tıpkı diğer Horasan erenlerinin geldikleri gibi, Seyyid Hacı Ali Turabi’nin bölgeye Keskin üzerinden gelse de sonradan gelerek yerleşmiş olduğunu göstermektedir.” bilgisinden ve Erduran Dede’nin çok daha önce geldiği bilgisinden hareketle –çünkü Seyyid Hacı Ali Türabi geldiğinde onun adı yer adı olarak biliniyor; Çankırı’nın ilk fethi, yani Emir Kara Tekin döneminde geldiği fikrini vermektedir. Bu fikir de Çankırı’nın ilk fetih dönemini gerçekleştirirken Eldivan ve çevresinde divan kurduğu ve silah arkadaşları ile toplantı yaptığı onun için de Eldivan İlçesi’ne, “il divanının kurulduğu yer” anlamında bu adın verildiği söylemi üzerine de oturmakta. Erduran Dede’nin bu çevrede yaşadığı, hatta bu belgede geçtiği kadarıyla adının da buraya verildiği fikri ortaya çıkmaktadır.
Kaynak:
[1] Alemdar Yalçın-Hacı Yılmaz, “Bir Ocağın Tarihi: Seyyid Hacı Ali Türâbî Ocağı’na Ait Yeni Bilgiler”, Hacı Bektaş Velî Araştırma Dergisi, Yaz 2003/26, Gazi Üniversitesi Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Velî Araştırma Merkezi, S.,26, Ankara,
[2] Age.
18.11.2024
Sadık SOFTA
Eğitimci / Şair / Yazar
Bu faydalı bilgiler için teşekkür ederim.