HANGİSİ DAHA ZOR? ATANAN – SEÇİLEN – SEÇİLEMEYEN
Hangisi daha zor veya hangisi daha kolay? Ben olmak veya biz olmak; benim düşündüğüm, benim yaptığım, benim dediğim, ben yaptım, ben yapıyorum, ben yapacağım, ben, ben, ben… Bizim düşündüğümüz, bizim dediğimiz, biz yaptık, biz yapıyoruz, biz yapacağız, biz, biz, biz…
Kişi, bir makama yönetici olarak atanıyor veya seçiliyor. Neden? Yönetmesi için. Nasıl yönetecek? Adaletle, Allah rızasını, kul hakkını gözeterek, yasaların çizdiği çerçevede, kırıp dökmeden, hoşgörü ile, konuşarak, fikir alarak ve ikna ederek, tevazu ile.
Yönetim kademesi, devlete, özel kurum veya kuruluşa, bir sivil toplum kuruluşuna, bir siyasi partiye vd. ait olabilir. Yöneticileri, yönetmek üzere o makama, o göreve atayanlar veya seçenler, o kişinin, kurumu veya kendilerini en iyi şekilde temsil edeceklerine, işleri veya hizmeti en iyi şekilde yapacaklarına inanırlar, güvenirler.
Profesyonel yöneticiler işlerini belirli bir ücret karşılığı, amatörler ise ücretsiz yaparlar. Sıfatları, işgal ettikleri makam, görevleri ne olur ise olsun, takım ruhuyla hareket eden, okuyan, araştıran, yenilikleri takip edip yakalayan, soran, dinleyen, hoşgörü sahibi, güler yüzlü, çalışanla çalışmayanı ayırt edebilen, adil, Allah rızası ve kul hakkını gözeten, adil yöneticiler her zaman daha başarılı olabilmişler ve bunun ötesinde gönüllerde yer edebilmişlerdir.
Hak, hukuk gözetmeyen, belli bir fikrin esiri olan, kişisel menfaatleri peşinde olan, dediğim dedik, çaldığım düdük diyen, üstlerine ve belirli güç odaklarına, şahsi menfaatleri uğruna , evet efendim, astlarına veya kendisini seçenlere, ben daha iyi bilirim, siz kim oluyorsunuz diyenler ise zaman içerisinde kendileri maddi kazanç sağlamış iseler de kurumlarına, ülkeye ve millete zarar vermişlerdir.
Bir de her kademede yöneticinin yanında, şahsî çıkarları peşinde, yöneticiyi sürekli alkışlayan, her dediğine, her yaptığına doğru diyen, yanlışı söylemeyen, ikaz etmeyen, çıkarları zarara uğradığında, dedikodu üreten, iyileri kötüleyen tipler vardır ki, benlik hastalığına kapılanlar bunların verdiği zararı görmezler, iyiyi, doğruyu kendileri için tehdit olarak görürler.
Bunların yanında şahsî menfaatleri doğrultusunda bir araya gelerek, baskı gurupları, tehdit odakları oluşturan benliklerini, yalan ve riya ile biz maskesi altında saklayanlar vardır ki yöneticiyi onlar seçmiş veya atanmasına vesile olmuş iseler vah, vah!
Bir fikre, bir ideolojiye gönül vermişsiniz, size en yakın partiye ve onun gösterdiği adaya hele hele adayı da tanıyorsanız gider oy verirsiniz.
Oy vermekle kalmaz, üye olmak istersiniz, üye olursunuz, delege olmak istersiniz, olur veya olamazsınız, yönetici olmak istersiniz, olur veya olamazsınız. Yönetici olur, daha üst düzeyde yöneticiliğe veya milletvekilliğine talip olursunuz, olur veya olamazsınız. Olduğunuzda hak ettim, oldum, ben en iyisiyim, ben daha iyisine layığım der, takım elbiselerinizi giyer, sizi seçenlere tepeden bakar, en yakınınızdakileri tanımaz yürür gidersiniz. Olmadığınızda, küser beni anlamadılar, der, seçmeyenleri, adaylığınızı kabul etmeyenleri veya aday göstermeyenleri kötülersiniz.
Ya da Allah bize bu yolda hizmeti nasip etti, rızası dışında iş yapmaktan, davranmaktan bizi korusun der, dostlarınızı, dava arkadaşlarınızı bir bir hatırlar, hak yolunda yürürsünüz.
Ya da bizim için iyi olarak gördüğümüz, aslında bizim için hayırlı olmayabilirmiş, nasipten hayırlısı yoktur, der, samimiyetle, inandığınız dava yolunda küsmeden darılmadan yürürsünüz.
Allah, hayırlı olanı nasip eder. Ben demeyerek, Biz diyenlere inşallah!
06.01.2025
M. Yavuz ELBİRLER
EGM E. İsthb. D. Bşk.