LİNKTEKİ YAZI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME
Linkteki makalenin yazarı Sayın Ahmet Salih Erdoğan ERÜZ, 1978-1982 yılları arasında Kuleli Askeri Lisesi’nde öğrencisi olma şansına sahip olduğum Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenim olarak görev yapmış, daha sonra İstanbul FYO mezunu subay olduğumda da, Ankara’daki Kara Harp Okulu’nda uzun yıllar meslektaşı olma şansını da bulduğum değerli bir edebiyat öğretmenidir. Kendisi, aynı zamanda Harbiye mezunu bir muhabere subayı ve stratejisttir. Okunmasını şiddetle önerdiğim bu nitelikli makalesini son derece değerli bulduğumu belirtmek isterim. Kendimce de naçizane değerlendirmek istedim. Yaptığım yorumu da müsaadenizle paylaşmak isterim.
…
Sayın Ahmet Salih Erdoğan ERÜZ’ün makalesi, ülkemizde etnik sorun olarak lanse edilen konulara karşı eleştirel bir bakış açısı getiriyor ve bu meselelerde bütüncül bir çözüm anlayışının önemini vurguluyor. Bu değerli metne ilişkin bazı eleştirilerimle birlikte birkaç kişisel yorum da eklemek istiyorum. Şöyle bir değerlendirme yapabiliriz:
1) Makale, Kurucu Önder Atatürk’ün devlet adamlığını takdir ediyor.
Yazı, Atatürk’ün cumhuriyet ideallerine duyulan saygıyı vurgularken, onun etnik kimlikler konusunda nasıl kapsayıcı bir tavır geliştirdiğine dikkat çekiyor. Yazar, Kürt kökenli vatandaşların cumhuriyetle birlikte kazanılmış haklarıyla ayrım yapılmadan yaşama haklarına sahip olduklarını hatırlatarak, Atatürk’ün birleştirici rolünü öne çıkarıyor.
2) Kürt sorununun kökenine eleştirel bir bakış getiriyor.
Yazar, Kürt sorununun çoğu zaman “var olmayan” bir problem olarak ortaya konduğunu belirtiyor ve bu bakışın gerçek sorunlara odaklanmayı engellediğini ifade ediyor. Bu noktada “etnik istismar” ve “özerklik” gibi taleplerin çözüm değil, bölünme hedefi güttüğünü vurgulaması, makaleye millî bir hassasiyet katıyor.
3) Eğitim konusundaki gözlemleri etkileyici.
Makale, Kürtçe eğitim talebinin arkasında yatan politik motivasyonları sorgularken, anadilde eğitim isteyen grupların aslında çocuklarının daha iyi eğitim alması için İngilizce okulları tercih ettiğini, yani fiilen kendi taleplerine aykırı davrandıklarını dile getiriyor. Bu tespit, yazının düşünce derinliğini artırıyor ve içindeki çelişkileri gözler önüne seriyor.
4) Türk-Kürt kaynaşmasının güçlü bir şekilde altı çizilmiş.
Yazar, Türkiye’deki Türk ve Kürt vatandaşların kaynaşmış bir toplum olarak barış içinde yaşadığını belirtirken, terörün bile bu kaynaşmayı bozamamasını anlamlı bir kanıt olarak sunuyor. Bu, toplumsal birlik ve kardeşlik duygusunun korunmasına yönelik güçlü bir mesaj içeriyor.
5) Demokratik sorunların etnik ayrımdan bağımsız olduğuna dikkat çekiliyor.
Yazı, Türkiye’nin mevcut demokrasi, hukuk ve ekonomi gibi ortak sorunlarının tüm vatandaşları ilgilendirdiğini vurguluyor. Yani etnik ayrımların değil, temel demokratik ilkeler ve sosyal adaletin esas olduğunu öne sürüyor. Bu, ülkenin sorunlarına daha geniş bir perspektiften yaklaşma önerisi olarak değerlendirilebilir.
6) Yazarın kendi tecrübeleri metne güvenilirlik katıyor.
Ahmet Salih Erdoğan ERÜZ’ün Türk Silahlı Kuvvetleri ve yüksek öğretim kurumlarındaki uzun yıllara dayanan tecrübeleri, yazıya güvenilirlik ve derinlik katıyor. Kendi alanındaki bilgi ve tecrübelerini, ülkemizin hassas meselelerine dair analizlere aktarması takdire şayan.
Bu altı noktada yapılan olumlu eleştirilerle makale, günümüz Türkiye’sinin etnik meseleler bağlamında karşılaştığı bazı yanlış anlaşılmaları açıklıkla ele alırken, çözüm için bütünsel bir yaklaşım öneriyor.
Değerli hocam Sayın Ahmet Salih Erdoğan ERÜZ’e saygı ve şükranlarımla. Hocam, lütfen bizi aydınlatmaya devam edin.
02.11.2024
Av. Fahrettin ÖNDER
E. Öğ. Alb. / Hukukçu