PARTİ MESELESİ DEĞİL, İSTİKLÂL MESELESİ!
Asırlardır ‘uydum imama’ diyerek yaşayan bir toplumuz. Üç asır öncesine kadar imama uymakta problem yoktu belki; çünkü imamın kafası netti, çelişki yoktu, arayış söz konusu değildi.
Ama, ya sonra?
Güç kaybettiğimizi anladık, başladık aramaya ve arayışa çare teklif edenlere inanıp, kabul ettikçe bocaladık. Kabul ettik; ama, idrak etmedik. Kimse de izah etmedi.
‘Kabul ettik; ama, izah ve idrak etmedik…’ sözü Şevket Süreyya‘ya ait. Haklı değil mi?
Tanzimat, Jöntürkler, İttihat Terakki, Cumhuriyet… ; hep aynı sıkıntı, kabul edilmiş ama izah ve idrak edilmemiş içselleştirilemeyen düzen değişiklikleri…
Fikirler, ihtiyaçlara göre şekillendi. Eksik olabilir, hakikate uymayabilir. Alternatif yoksa, kabahat kimin olabilirdi ki?
Bugünden bakarak o teklifleri yapanları eleştirmek işin kolayı.
O demlerde daha iyisini, altetnatifini sunan vardı da kabul mü etmedik!
Ama, artık deniz bitti.
Ya varlık anlayışından başlayarak güncellenen, güncel iktisadî pratiğin detayına kadar tartışılan, sorgulanarak izah edilen ve de idrak edilen yeni düzen teklifi ile Türk Fikir Sistemi ya da yok oluş…
Endülüs’te Müslüman kalmadığı gibi, Babür, Memlük ve Altınordu’da Türk kalmadığı gibi yok olmak istemiyorsak eğer, ayağa kalkmanın vaktidir.
Anadolu Türklüğü için son dönemeç; ya istiklâl ya da izmihlal...
Bu bir parti meselesi değil, VAR OLMA meselesidir.
08.10.2025
Yakup Bilgin KOÇAL
Yalova E. Bld. Bşk.

