Gözümde yaşlar ile sana geldim ya resul
Bağrımda taşlar ile sana geldim ya resul
Dünyanın her yerinden her renkten ve her tenden
Bilalin Habeşinden sana geldim ya resul
Zengin fakir bir olmuş, canlar aşkınla dolmuş
Şanslılar vuslat bulmuş sana geldim ya resul
Hak verdi bu daveti, davete icabeti
Hac denilen serveti, sana geldim ya resul
İran Turan demeden Endenozya Yemen’den,
Selman’ın farisinden sana geldim ya resul
Karşımızdaydın açık o ilahi nur ışık
Sana her gelen aşık, sana geldim ya resul
Bir anlık bir zuhurat, yangın yürekte mir’at
Kalktı perde duvar hat sana geldim ya resul
Yeşil kubbe başında mimber mihrap karşında
Dostlar yanı başında sana geldim ya resul
Göz yaşımda bin selam sana geldi tüm alem,
Yek-vücut oldu kelam sana geldim ya resul
Yeşil kubbe yanında bir yeşil minare var
Sana kavuşmak için bu yangın yüreğim dar
Aramızda bir perde senin Aşkın her yerde
Gam ve keder geride sana geldim ya resul
İmkansız imkan bulur, ince sırlı yol olur
Konuşturan da O’dur sana geldim ya resul
Cuma bereketiyle iman selametiyle Muhammet ümmetiyle sana geldim ya resul
Nihayet kalem aciz, hep yürekler mecalsiz
Yaşanan sır emsalsiz sana geldim ya resul
Nihayet Ağçay
Kasım/2008