ŞİDDETİN DİNİ YOKTUR!
İnsanlık tarihi boyunca, yeryüzünde şiddete karşı barış yolunda mücadeleler yapılmıştır. Bütün peygamberlerin ortak çabası, insanlığı barışa ve huzura kavuşturmaktır. Dolayısı ile bir Müslüman’ın önemli sorumluluğu da bu dünyayı bir barış yurduna çevirebilmektir. Öte dünyada selam yurduna kavuşacak olanlar, ancak bu dünyayı bir esenlik yurduna dönüştürmek adına çaba sarf edenlerdir.
Şiddetin terörün dini ve milliyeti olmaz. İslam dini, kaynağı ve şekli ne olursa olsun şiddet ve terörün her türlüsüne karşıdır. Çünkü, terör eylemlerinde haksız yere cana kıymak ve kâinatta fesat çıkarmak vardır. Yer yüzünü ıslah etmeyi amaç edinmiş bir Müslüman, insanlık suçu olan şiddet eylemlerinde bulunmadığı gibi şiddet ve terörden yana olumlu bir his de taşımaz. Bu nedenle, her kademede görev alan sorumluluk sahibi Müslüman, bütün dünyaya İslam’ın barışa ve insan haklarına verdiği önemi ilan etmekten çekinmemeli. Şiddete karşı barışı temsil etmelidir.
Mustafa Kemal ATATÜRK‘ün güzel bir söylemi, cihana ne kadar önem arz ettiği de takdire şayandır.
Ez cümle,
YURTTA SULH, CİHANDA SULH!
Selâm ve dua ile.
Bahattin ÖNER
DİSK E. Sendikal Temsilci