
ŞİİRİN EFESİ
Karlı dağ başında,
Sisler içinde gezer şiirin efesi.
Çınar dallarında buğulanır serin nefesi.
Günlüğünü kurar kara bulutlar, dağ, tepe tanımaz.
Rüzgâr olur eser yüce dağların sesi;
Duygular bir başka olur,
Dağ evlerinin dev gibi esnemesi.
***
Açılır göğsü yaylaların bembeyaz karçiçeklerine.
Çiğdemler uzatır başını kar kürtünlerinden;
Vurgunudur genç papatyaların pürçeklerine;
Karışır; nazlı nazlı bakan kuzuların sesine.
Nefesi tutulur nevruz çiçeklerinin,
Hayatın gerçeklerine,
Duyulur yaylanın gür, genç, narin sesi.
***
Bir dağ lalesi uzatır başını;
Eldivan Dağlarında sırla atılmıştır.
Yine de nezih nağmeleri ile öter bülbüller.
Kar beyazında esişir, koşar, gezer tül tül rüzgârlar.
Bütün sararmışlığı ile güler;
Duyulur her an,
Nereye baksan bozkırın nefesi.
10.02.2025
Sadık SOFTA
