Akıl ve bilim yolu olan Atatürkçü düşünce sistemi olan Kemalist bakış açısıyla solidarizmin (bağlılık), yepyeni çağ açacak özünü tarihin derinliklerindeki kadim varlığından alarak besleyen yeni bir ideolojik yaklaşımı kavrayıp benimseyerek, kolektif şuur ile hareket ederek;
Genç Cumhuriyetimizin vasileri bugünün gençlerini ve gelecek nesillerimizi çıkılmaz denilen kaostan kurtarmak adına;
Ata töremizin bir yol gösterici rehber olarak düşünülmesi ve bu yönde hareket edilmesi kaçınılmaz bir gerçek olarak toplumun kanaat önderleri tarafından da defalarca ve yıllarca dile getirilmiştir.
Bugün özellikle Türk İdealini benimseyerek toplumu da bu doğrultuda yeniden geliştirmek için Mustafa Kemal Atatürk’ün fikren, ruhen ve vicdanen çizdiği yolda, kurduğu ülküde, gösterdiği amaca ve hedefe hiç durmadan yürüyebilmeyi kendine vazife edinen gençlerimize, adanmışlarımıza duyulan ihtiyacın gelişen olumsuz şartlar dâhilinde gerekliliğini ve önemini çok iyi kavramak gerekir.
Mustafa Kemal’i görmek demek naçizane beşeri boyutta fiilen görmek değildir! Mustafa Kemal Atatürk’ü görmek demek fikri hür vicdani hür bir neslin inşası için, onun ilmi ve feraseti ışığında aydınlanmak ve aydınlatmak demektir!
Vatanperverlerin, müspet ideallerinin gerçekleşmesi, onu anlamak, fikri ekseninde yaşamaya ve yaşatma gayreti içerisinde olmaya bağlıdır.
Açık açık ortaya çıkan gaflet, delalet ve hatta hıyanet içerisinde iktidara sahip olanlar… İç ve dış düşmanlara kuşatılmış bir vatan ve kim bu vatan uğrunda feda oldu ve olacak diyen mustarip bir halk ile karşı karşıyayız. Millet fakru zaruret içerisinde harap ve bitap düşmüş durumdayken ve sessiz çoğunluk tarafından görmezden gelinen aydınların sesi, duyulmaz veya dikkate alınmazken;
Son Kasımdan bugüne kadar kasıtlı olarak uyutulan, uyuyan, günümüzde ise adanmışlarla uyanışı için büyük çabalar gösterirken, 1919 ruhu ile hareket edecek vatanperverlerin birleştireceğini umduğumuz, umudumuz ve geleceğimiz gençlerimize büyük ve zorlu işler düşmektedir.
Bütün bu ve benzeri sebeplerle güncel tüm durum ve şarlar altında Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün, günümüzü en az yüz yıl öncesinden tespit edip, yol gösteren bir ilmin ve ferasetin hakkını, üzerimize düşen vazifeleri lâyığı ile ahlaki ve ilmi ilkelerine sadık kalarak siz gençlerle birlikte yerine getirirsek ancak gerçek anlamda atalarımızın mirasa layığı ile sahip çıkar, korur ve yüceltebiliriz.
Geleceğin teminatı olarak gördüğümüz gençlerimizin Vatan sevgisini, bağımsızlık ateşini ve çağdaş medeniyetler yolunda durmadan yürüme azmini nesilden nesille aktarma bilinci ile ahlaklı ilim ve bilimin ışığında, Türkiye’yi geleceğe çağdaş ve uygar bir medeniyet olarak taşıma vizyonu ile birlikte yürümeyi ortak amaç haline getirerek;
Gerçek vatanperverlerden oluşan genç adanmışlar meclisi olarak 19 Mayıs ruhunu benimseyen, özgüveni yüksek, özgür düşünen, yüksek liyakatli genç nesiller olarak yetişmeleri adına bu birlikteliği yaygın olarak sağlamak mecburiyetindeyiz…
Çünkü şayet bunu sağlar isek Türkiye Cumhuriyeti Devleti ilelebet payidar olacaktır…
Bizler biliyoruz ki nice son denilen sonların başlangıcı ile tarihe her defasında altın harflerle adımızı yazdırdık.
Millet kavramının özünü tüm dünyaya yaşatmış binlerce yıllık toplumların aydın neferleri olarak bu bize yüklenen tarihi bir sorumluluktur.
Bu asli ve yüce görev ile ülkemiz ve aziz milletimizi yararına ortak akıllar doğrultusunda belirlediğimiz hedefe ulaşabilmek için daha azimli daha kararlı ve daha çalışkan olmamız, yorulsak da asla vazgeçmeden yola devam etmemiz gerekecektir.
Önümüzde bizleri bekleyen zorlukların farkında olarak ufuktaki büyük resmin umudu ile motivasyonumuzu korumalı ve kendimizi sürekli bir gelişim prensibini benimseyerek yolumuza devam etmeliyiz…
Unutmayalım ki Vatanını en çok seven, onun için en çok çalışandır…
Bu bilinç bilgi ve birikimler doğrultusunda bizler, kendisini sürekli yenileyen, gelişen bir çağda inovatik değişimlerin hızla yayılması ile bilgi ağının sürekli güncellenmesi neticesindeki pozitif rekabet ortamında yerimizi alarak daha da ileriye taşımamız başlıca hedeflerimiz arasındadır.
Böylece kazanılan milli ufku ve milli şuuru yüksek vizyon sayesinde elde ettiğimiz bilgi, birikim ve donanımlarla bundan sonraki nesillerimize aktarmak suretiyle yolumuza devam ederken;
Milletimize has sosyolojik değerler ile insanın insanca yaşayabilmesi adına sağlıklı bireyler ve sağlıklı toplum ilkesi dâhilinde özgürlükçü, eşitlikçi ve demokratik yaşamayı benimseyerek tüm dünyaya örnek olabilecek bir seviyeye getireceğiz.
Bizler sonra da doğru olduğunu düşündüğümüz şeyleri dile getirmekten korkmayacağız. Bizi Biz yapan toplumsal değerlere sahip çıkarak edindiğimiz bilgileri başkalarının hayatına anlamlı bir farkındalık katmak amacıyla kullanacağız.
Hep birlikte gelişecek, yüceleceğiz. Bizler farklılıklarımızla bir arada yaşamayı bilen nesillerin evlatlarıyız. Ve öyle de kalmalıyız. Hatta farklılıklarımızı yalnızca tolere ettiğimiz değil, kabul ettiğimiz bir şekilde bir arada barış ve dayanışma içerisinde var olmaya devam etmeliyiz.
Çünkü farklılıklar ilham vericidir. Ufuk açıcıdır. Ve gelişimi öngörerek yeniliği tetikler.
Bu değerleri benimsemiş genç nesillerimiz ile birlikte ileride istediğimiz her şeyi gerçekleştirebilecek bir potansiyele sahibiz. Sizler geleceğin sahipleri olarak, her alanda sosyal gelişimlerimizi tamamlayarak toplumun önde gelen ahlaklı, adaletli, insancıl değerlerce üstün, empati kurabilen, sorgulayan, bağımsız düşünen liderleri olacaksınız.
Bunun için ihtiyacımız olan kendimize ve aydınlık geleceğimize inancımızı koruyarak dürüst bir şekilde çalışmak…
“Gençlerimiz geleceğimiz, gençlerimiz umudumuz” diyoruz…
(“KURTULUŞ” adlı kitabımın / Adanmışlar Meclisi Kurucularından, Altın Çağın Altın Güneşlerine Mektuplar Bölümü)
Güneş Altuner