
SİYASİ KISKANÇLIK NEDİR?
Güç ve İdeolojinin Duygusal Yansıması
Siyasi kıskançlık, bireylerin, grupların ya da toplumların, siyasi güç, otorite, başarı ya da ideolojik üstünlük gibi unsurlar karşısında duyduğu kıskançlık hissidir. Bu duygu, yalnızca kişisel bir rekabetle sınırlı kalmaz; aynı zamanda politik arenada statü, etki ve kaynakların paylaşımı gibi daha geniş dinamiklerden beslenir. Siyasi kıskançlık, tarih boyunca savaşlara, ittifaklara ve toplumsal çatışmalara yol açan güçlü bir motivasyon kaynağı olmuştur. Peki, siyasi kıskançlık tam olarak nedir, nasıl ortaya çıkar ve etkileri nelerdir? Bu makalede, bu soruları ele alacağız.
***
Siyasi Kıskançlığın Tanımı
Siyasi kıskançlık, bir kişi ya da grubun, başka bir kişi, parti, lider ya da devletin sahip olduğu siyasi avantajlara, başarılara veya etkiye duyduğu imrenme ya da rahatsızlık olarak tanımlanabilir. Bu, birinin kendi siyasi konumunu tehdit altında hissetmesiyle ya da bir başkasının elde ettiği kazanımları hak etmediğini düşünmesiyle tetiklenebilir. Bireysel düzeyde bir politikacının rakibine duyduğu kıskançlıktan, uluslar arasında ekonomik ya da askeri üstünlük rekabetine kadar geniş bir yelpazede kendini gösterebilir.
Siyasi Kıskançlığın Kaynakları
Siyasi kıskançlık, çeşitli faktörlerden kaynaklanabilir:
Güç ve Statü Rekabeti: Politikada güç, en temel arzudur. Bir liderin ya da partinin yükselişi, diğerlerini kendi etkilerinin azalacağı korkusuyla kıskançlığa sürükleyebilir.
Kaynakların Dağılımı: Ekonomik imkanlar, toprak ya da doğal kaynaklar gibi siyasi avantajlar, kıskançlığın fitilini ateşleyebilir. Bir grubun diğerinden daha fazla pay alması, bu duyguyu körükler.
İdeolojik Üstünlük: Farklı ideolojilere sahip gruplar, kendi fikirlerinin daha az kabul gördüğünü düşündüğünde, karşı tarafın başarısını kıskanabilir.
Tarihsel Rekabet: Geçmişte yaşanan çatışmalar ya da ezilmişlik hissi, siyasi kıskançlığı nesilden nesile aktarabilir.
Örnek: Bir ülkede iktidar partisinin ekonomik politikalarla zenginleştiği algısı, muhalefet partilerinde siyasi kıskançlık yaratabilir. Aynı şekilde, bir ülkenin komşusunun uluslararası alanda daha fazla tanınması, ulusal düzeyde kıskançlık duygularını tetikleyebilir.
***
Psikolojik ve Sosyolojik Arka Plan
Psikolojik olarak, siyasi kıskançlık, bireyin ya da grubun özsaygısı ve kimlik algısıyla bağlantılıdır. Bir politikacı, rakibinin başarısını kendi yetersizliğinin kanıtı olarak görebilir; bu da özgüven kaybına ve agresif tepkilere yol açabilir. Sosyolojik açıdan ise, bu duygu kolektif bir kimlik üzerinden şekillenir. Toplumlar, kendilerini diğerlerinden üstün görme eğilimindedir ve bu üstünlük tehdit edildiğinde kıskançlık ortaya çıkar.
Evrimsel bir perspektiften bakıldığında, siyasi kıskançlık, kaynakların kontrolü ve hayatta kalma mücadelesinin modern bir yansımasıdır. Tarihsel olarak, krallar, imparatorlar ya da devletler, komşularının zenginliklerini ya da topraklarını kıskanarak fetihlere girişmiştir.
***
Siyasi Kıskançlığın Türleri ve Örnekleri
Bireysel Siyasi Kıskançlık: Bir politikacının, rakibinin popülerliği ya da başarısı karşısında duyduğu kıskançlık.
Örnek: Bir milletvekili, aynı partiden bir arkadaşının bakanlık koltuğuna oturmasını kıskanabilir ve bu durum parti içinde gizli bir çekişmeye yol açabilir.
Partiler Arası Kıskançlık: Siyasi partilerin birbirlerinin başarılarını ya da seçmen desteğini kıskanması.
Örnek: Bir seçimde büyük bir zafer kazanan parti, diğer partilerde “Biz neden bu kadar oy alamadık?” hissiyatını uyandırabilir.
Uluslararası Siyasi Kıskançlık: Devletlerin birbirlerinin ekonomik, askeri ya da diplomatik başarılarına duyduğu kıskançlık.
Örnek: Bir ülkenin uzay teknolojisinde kaydettiği ilerleme, komşu ülkesinde “Biz neden geride kaldık?” tepkisine neden olabilir.
***
Siyasi Kıskançlığın Etkileri
Olumlu Etkiler: Siyasi kıskançlık, rekabeti teşvik ederek yenilik ve ilerlemeyi tetikleyebilir. Örneğin, bir ülkenin komşusunun teknolojik başarısını kıskanması, kendi araştırma-geliştirme yatırımlarını artırabilir.
Olumsuz Etkiler: Kontrol edilmediğinde, siyasi kıskançlık çatışmalara, propaganda savaşlarına ya da sabotajlara yol açabilir. Tarihte, bu duygu nedeniyle çıkan savaşlar (örneğin, sömürgecilik dönemindeki rekabetler) oldukça yaygındır.
Tarihsel Örnek: Soğuk Savaş döneminde ABD ve SSCB arasındaki rekabet, kısmen siyasi kıskançlıktan beslenmiştir. Her iki taraf da diğerinin askeri ve ideolojik üstünlüğünü kıskanmış, bu da uzay yarışı gibi büyük ölçekli projelere yol açmıştır.
***
Siyasi Kıskançlıkla Başa Çıkma
Siyasi kıskançlığı yönetmek, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde farkındalık gerektirir. Politikacılar için özsaygıyı güçlendirmek ve yapıcı rekabete odaklanmak önemlidir. Toplumlar için ise, iş birliği ve ortak hedefler, kıskançlığın yıkıcı etkilerini azaltabilir. Diplomasi ve diyalog, uluslararası siyasi kıskançlığın yatıştırılmasında etkili bir araçtır.
***
SONUÇ
Siyasi kıskançlık, güç arzusunun ve rekabetin doğal bir sonucudur. Bireylerden uluslara kadar uzanan bu duygu, politik dünyanın hem itici gücü hem de potansiyel bir tehlikesi olarak varlığını sürdürür. Tarih boyunca krallıkların çöküşünden modern devletlerin yükselişine kadar pek çok olayı şekillendiren siyasi kıskançlık, insan doğasının karmaşıklığını yansıtır. Önemli olan, bu duyguyu anlamak ve onu yıkıcı bir çatışmadan çok, yapıcı bir motivasyona dönüştürmeyi başarmaktır.
Bu satırları okurken ülkemizdeki biatçı, riyakar, halktan kopuk, nemelazımcı, vurdumduymaz vb gibi siyasetçileri, bürokratları, aydın geçinen karanlık tipleri düşünün ve ülkemizin nasıl bir çıkmaza girdiğini anlayın.
Nihal Atsız şöyle demişti, Ruh Adam romanında
“Âcizleri, lâyık olmadıkları mevkilere geçiren bir devlet batar!”
07 Mart 2025
M. Hüseyin OĞUZ
Jeoloji Mühendisi
